20 Ocak 2015 Salı

Ormanda Nişanlımı Sikerken Bekçiye Yakalandık!

Selam, ben Manisadan Şuayip. 21 yaşındayım ve Eskişehirde Üniversitede okuyorum. Yurtta kalıyorum. Okulumun bitmesine daha bir yıl var. Geçen sene bizim bölümün alt sınıflarından, 18 yaşında Zonguldaklı bir kızla tanıştım. Kısa sürede birbirimize aşık olduk. Çok geçmeden ailelerimizi araya koyduk ve nişanlandık. Nişanlım da benim gibi yurtta kalıyordu. Nişanlımın okulu bitince evlenecektik. Nişanlımla ders saatleri dışında sürekli el-ele dolaşır ve ıssız bir köşe bulduk mu da sarmaş dolaş olur, öpüşür, elleşirdik. Birbirimizi
okadar çok arzuluyorduk ki, gece yurdun kapıları kapanacağında ayrılmayı hiç istemezdik. Aslında bir evde kalsaydık, kesin sikişirdik, fakat malesef o imkanımız yoktu. İşin kötü tarafı, her geçen gün daha da azıyorduk, bir an önce sikişmek istiyorduk. Artık öpüşmek elleşmek kesmiyordu. Geceleri vedalaşırken birbirimizi daha da azdırıcı şeyler söylüyorduk. Ben nişanlıma, “Amını sikmek istiyorum!” gibi şeyler söylerken, nişanlım da, “Ben de senin yarağını yalamak istiyorum, beni sikmeni istiyorum!” diyerek ayrılıp, yurtlarımıza giriyorduk. İş artık öyle bir hale gelmişti ki, nişanlıma sürekli kısa etek giydiriyordum ve sinemada, servis otobüsünde, en arkalarda, parkta falan en sakin yerlerde elimi eteğinin altına sokup nişanlımın amını parmaklıyordum. Bir akşam nasıl yağmur yağıyor, yurdun etrafında kimseler yok. O yağmurda yurdun arkasına dolaştık ve çam ağacının altında çıkardım yarağımı ve nişanlımın ağzına verdim. Nişanlım yarağımı yalarken, birisi görecek, yakalanacağız korkusundan dört, beş saniyede nişanlımın ağzına boşaldım. İkimizde yağmurdan sırılsıklam olmuştuk ve nişanlım soğuktan titriyordu. Üşütüp hasta olmasından endişelendim, hemen toparlandık, nişanlım ağzına yüzüne bulaşan spermlerimi selpakla sildi ve yurtlarımıza gittik. Yağmur üç gün boyunca sürdü. Tabii biz ertesi akşam da yine yurdun arkasında o çam ağacının altındayız. Nişanlıma bu sefer amına sürtüp boşalmak istediğimi söylemiştim. Nişanlım külodunu hafifçe aşağı sıyırdı, ben de yarağımı çıkardım ve arkadan nişanlımın amına sürtmeye başladım. Bir iki sürtmeden sonra nişanlımın amı sulanmış ve iyice kayganlaşmıştı. Yarağımın kafası nişanlımın amına nerdeyse girecek gibi oluyordu. Nişanlımın kızlığını bozmamaya özen gösteriyordum. Amının deliğine değdirip çekiyordum. Bir ara fazla soktum gibi hissettim, hemen çektim ve durakladım. Nişanlım “Niye durdun, devam et sürtmeye.” deyince ben bir iki kez daha sürttüm ve nişanlım sarsılmaya başladı. Nişanlım orgazm oluyordu. O heyecanla ben de amının dudakları arasına boşaldım. Hemen toparlanıp yurdun yolunu tutarken nişanlım gibi ben de titriyordum, fakat busefer yağmurdan ve soğuktan değil, aldığımz zevkten ve heyecandan titriyorduk. Yurdun önünde öpüşüp vedalaştık, o kız yurduna ben erkek yurduna. Aradan on dakika geçmeden nişanlımdan telefon geldi: “Aşkım galiba kızlık zarım bozuldu, tuvalete girdiğimde külodum kan içerisinde idi.” dedi. Ben şok olmuştum. Amına sürterken nişanlımın kızlığına özellikle dikkat etmiştim oysa. Kendisini telefonda tesselli edip, nasıl olsa okulu bitince evleneceğimizi söyledikten sonra yarın konuşmak üzere telefonu kapattım. Doğru tuvalete gittim, evet benim külodum da kanlı idi. Vay anasını yaaaa, işe bak! Nişanlımın amını doğru dürüst sikemeden, kızlığını bozmak keyfimi kaçırmıştı. O gece bir evin olmayışına lanetler okuya okuya yattım uyudum. Ertesi gün dersten sonra nişanlımla buluştum. Nişanlıma, 'daha fazla dayanamadığımı ve kendisini adam gibi sikmek istediğimi' söyledim. Nasıl olsa kızlığı bozulmuştu ve nasıl olsa ilerde evlenecektik, “Bari tadını çıkara çıkara sikişelim!” dedim. Nişanlım da sikişmek için can atıyordu fakat sikişecek yer yoktu anasını satayım. Sonunda bir otele gitmeye karar verdik. Bizim yerimize yurtta kalan arkadaşlar yoklama defterine imza atacaklardı, ben de nişanlımla bir otele gidip sikişecektik. İmza atacak arkadaşları ayarladık ve doğru otel aramaya gittik. Öğrenciyiz, bütçemiz belli, ucuz otel aradık. Bulduğumuz ucuz oteller güven vermeyince mecbur kaldık pahalı lüks bir otele gitmeye. Kimse anlamasın diye iki ayrı oda kiraladık ve çıktık yukarı. Koridorda kimsenin olmadığından emin olduktan sonra direk benim odaya girdik. Kapıyı kapadığımızda ikimizde heyecandan ölecek gibiydik. Kapının arkasında birbirimize sarıldık ve birkaç dakika, nefes alışımızın düzelmesini bekledik. Kalp atışlarımız normale dönünce öpüşmeye başladık. Her saniyenin tadını çıkarıyorduk, ertesi gün saat 12:00 ye kadar oda bizimdi. Nişanlımı soyup yatağa uzattıktan sonra ben de soyundum ve direk nişanlımın kaymak gibi parlak amına yumuldum. Nişanlımın amını nasıl yalıyorum, aynı deli gibi, “Sikecem şimdi senin bu tazecik amını aşkım!” diyordum. Nişanlım gözlerini kapatmış amının yalanmasının tadını çıkarıyordu. Amının dudaklarını ağzıma alıyordum, dilimi amının deliğine sokup, klitorisini emiyordum. Nişanlım çırpına çırpına orgazm olmuştu. “Yeter!” diye inleyince, amını yalamayı bıraktım. Kalktım ve taş gibi olmuş yarağımı nişanlımın ağzına verdim. Nişanlım yarağımı yalarken, ben hepsini ağzına sokmaya çalışıyordum. Nişanlım da hepsini ağzına alabilmek için çabalıyordu fakat olmuyordu, nefes alamıyordu ve gözlerinden yaşlar geliyordu. Ben saçlarından tutup, yarrağımı gırtlağına ittirdikçe nişanlım kusacak gibi oluyordu. Nişanlım yarrağımı ağzından çıkararak, “Dur bir saniye.” dedi, hemen banyoya koştu ve kustu. Temizlenip geldiğinde, “Sikişelim mi artık aşkım?” dedi. “Derhal aşkım!” deyip yatırdım yatağa ve bacaklarını ayırdım nişanlımın. Üfff be, tazecik amcık karşımda duruyordu, yeme de yanında yat! Amının dudaklarını ayırıp yarrağımın kafasını amının deliğine dayadım, “Hazır mısın aşkım?” dedim. Nişanlımın “Evet aşkım, sik beni!” demesiyle yarrağımı yavaş yavaş ittirmeye başladım. Yarrağım tamamen girdiğinde amı yarrağımı mengene gibi kıstırıyordu ve fırın gibi yanıyordu. Nişanlımla kenetlenmiştik ve nişanlım beni sıkıca kendine çekiyor, adeta bırakmak istemiyordu. Buna rağmen yarrağımı amının içine oynatmaya başladım. Bir iki cm çekip geri sokuyordum. Nişanlımın amı yarrağıma iyice alışınca artık tamamını çekip tekrar sokmaya başladım. Nişanlımın bacaklarını omuzuma alıp iyice köklemeye başladım. Nişanlımın amı iyice sulanınca ben daha da hızlandım. Nişanlım yeniden orgazm oluyordu, fakat nedense bunu bana belli etmek yerine gözlerini kapatıp, dudaklarını ısırıyordu. Altımda titremeye sarsılmaya başlayınca ve amının sıvıları yarrağımı iyice ıslatınca ben de boşalmak üzereydim. Bir iki kez daha çıkarıp soktum ve sonunda amının üzerine boşaldım. Bir süre heryerimiz yapış yapış birbirimize sarılıp uzandıktan sonra banyo yaptık. Ertesi gün odayı terk edeceğimiz saate kadar, en azından dört beş posta daha siktim nişanlımı. Ertesi günlerde tadı damağımızdaydı, fakat paramız bitmişti, ikinci bir kez otele gidemedik. Azdık kudurduk, sikişmek istedik, fakat yine aynı problem: yer yok, para yok! Havanın güzel olduğu bir haftasonu nişanlımla sikişmek için ‘Odunluk Tepesi’ denen ormanlık yere gitmeye karar verdik. Taa tepeye kadar çıktık, tel örgüleri falan geçtik. Ormanda yarım saat kadar gezdikten, ve etrafta kimsenin olmadığından emin olduktan sonra, bir ağacın altına montumu serdim ve oturduk. Biraz daha etrafı kolaçan ettikten sonra öpüşmeye başladık. Nişanlımın eteğini yukarı toplayıp, bacağından külodunu çıkardım. Kendi pantolonumu külodumla birlikte dizime kadar indirip, nişanlımın amını sikmeye başladım. Nişanlım, “Dur bir saniye, bir ses duydum, çıtırtı geldi bir yerden!” dedi. Durdum, hafif doğruldum, gerçekten ben de bir çıtırtı duydum. Sağa sola bakındım, üç dört metre ilerimizde, kuru ağaç dallarının üzerinde bir kaplumbağa yürüyor ve o çıtırdama sesini çıkarıyordu. Nişanlıma kaplumbağayı gösterdikten ve telaşlanacak birşey olmadığını söyledikten sonra, nişanlımı sikmeye devam ettim. Fakat kaplumbağa yüzünden yüreğimiz ağzımıza gelmişti, ya gerçekten birisi olsaydı diye ikimiz de acaip korkmuştuk. Sikişimizi bir an önce tamamlayıp gitmeye karar verdikten sonra, nişanlımı hızlı hızlı siktim ve amının üzerine boşaldım. Nişanlım çantasından selpak aldı ve amının üzerindeki spermlerimi temizlemeye başladı. Ben sikimi temizlemeden hemen külodumu ve pantolonumu çektim. Nişanlım, “Küloduma uzanırmısın aşkım?” dedi. “Tabi aşkım!” deyip nişanlımın külodunu almak için ayağa kalktım. Arkamı döndüğümde ise nutkum tutuldu, dondum kaldım. Bir iki saniye sonra nişanlım sanki hortlak görmüş gibi bağırmaya başladı. Ormanın bekçisi, pantolonun üzerinden yarağını sıvazlayarak hemen arkamızda duruyordu! Bekçi bizim şaşkınlığımızdan istifade ederek, hemen nişanlımın külodunu aldı cebine koydu ve “Haydin, yürüyün, düşün önüme, karakola gidiyoruz, zabıt tutulacak!” dedi. İşte o anda korkudan altıma edecektim. Bekçiden nişanlımın külodunu geri vermesini istedim. Bekçi ise, “Nişanlının külodu mahkemede kanıt olacak. Umuma açık mesire yerinde genel ahlaka aykırı davranmaktan savcılığa verileceksiniz!” dedi ve nişanlımın külodu yetmiyormuş gibi, kimliklerimizi de aldı. Durum gittikçe berbatlaşıyordu. Bekçiye yalvarmaya başladık, “Abi biz öğrenciyiz, yapma etme, üstelik nişanlıyız, okul bitince evlenecez, yapma nolur!” dedik. Bekçi insafa geleceği yerde bizi daha da korkutmaya başladı: “Daha durun hele, sizi daha okuldan atacaklar, ailelerinize haber verecekler, mahkemeye çıkacaksınız, gazetelere çıkacaksınız!” dedi. Boku tam yemiştik! Bekçinin anlattığı şeyler olursa, benim de, nişanlımın da hayatı sönecekti. Tam çıkmazdaydık. Ne olursa olsun o anlattığı şeylerin gerçekleşmesini engellemiz lazımdı, “Abi yalvarırım karakola götürme, ne istersen yaparız, kulun kölen olayım götürme!” dedik. Bekçi durakladı ve nişanlıma dönerek, “Ne istersem yaparmısın?” diye sordu. Nişanlım da, “Hı hı, ne istersen, söz!” dedi. Bekçi, “Bak şimdi durumlar değişti!” dedi ve fermuarını açtı, kıllı yarağını çıkardı ve nişanlıma uzatarak, “Ağzına al bakalım, yala!” dedi. Bekçinin böyle birşey isteyeceği aklımın ucundan dahi geçmezdi, şok olmuştum. Nişanlım da, “Asla yapmam!” deyince, bekçi, “Yürüyün lan karakola!” dedi. Nişanlımı ikna etmek bana düştü, “Aşkım, hayatım, yapıver, şunun şurasında iki dakika yalayacaksın, iki dakika sonra kurtulacaz, bitecek herşey!” dedim. Nişanlım ağlaya ağlaya bekçinin önüne diz çöktü, gözlerini kapadı ve istemeye istemeye bekçinin kıllı yarağını yalamaya başladı. Bana da nişanlımın saçlarını okşayarak tesseli etmek ve bekçinin yarağını yalamasını izlemek düştü. Nişanlım bekçinin kıllı yarağından iğreniyordu. Ben, “Abi yetmez mi bukadar? Bırak gidelim artık!” deyince, bekçi iyice sinirlendi, “Bu kadar ucuza kurtulacağınızı mı sandınız, sikmeden bırakırmıyım!” dedi. Nişanlım hemen kalktı “Siktirmem! Beni sikmesine izin verme!” deyip ağlayarak arkama saklanmaya çalıştı. Bekçi daha da sinirlendi, “Orospu, yalamam dedin yaladın, bir yerin mi eksildi? Gel şuraya, bir kere sikip bırakacam!” deyip nişanlımı kolundan tuttu, zorla ağacın birine domalttı ve arkasına geçti. Nişanlım her nekadar, “Hayır! Yapma!” dese de, ağlasa ve çırpınsa da, bekçi bir eliyle nişanlımı ensesinden tutup bastırıyor, doğrulmasına izin vermiyor, diğer eliyle de sikini nişanlımın eteğinin altından yerleştirmeye çalışıyordu. Ben bekçinin kolundan tuttum, “Abi yapma nolur, bırak gidelim!” diye yalvardım. Bekçi, “Sikmezsem karakola götürürüm, zina yapmak suçundan damgalanır, rezil olursunuz!” dedi ve ekledi: “Kızın başını tut da bitsin bu iş!” dedi. Nişanlımın ensesine bastırma işini bana bıraktıktan sonra, nişanlımın eteğini yukarı topladı. Nişanlım siktirmemek için durmadan debeleniyordu. Mecbur kaldım nişanlımın kafasını bacaklarımın arasına aldım, uzun eşşek oynar gibi. Bekçi iki eliyle nişanlımın kalçalarını yanlara ayırdı ve aşağıdan yukarıya doğru, bir kaç kere amını ve götünün deliğini yaladı. Sonra eline tükürüp yarağının başını sıvazladı ve nişanlımın amına geçirdi. Yarrağı tamamen girdikten sonra bekçi nişanlımın belinden iki eliyle sıkıca kavradı ve kendine çeke çeke nişanlımın amını sikmeye başladı. Nişanlımın sesi soluğu kesilmişti, sadece bekçinin yarağını her köklemesinde, “Iııhhh! I-ııhhhh!” diye sesler geliyor ve bacaklarıma daha sıkı bir şekilde tutunuyordu. Çaresizce bekçinin nişanlımın amını sikmesini izlerken, bekçinin de gözleri kaymaya başladı. Ben içimden, biryandan, bekçi az sonra boşalacak ve bu iş bitecek, gideceğiz diye seviniyordum, bir yandan da bari nişanlımın amının içine boşalmasa diye telaş ediyordum. Bekçinin yarağı 'Plöpf!' diye bir ses çıkararak nişanlımın amından çıktı. Bekçi sikinin kafasını tekrar tükürükle ıslatıp, benim bön bön bakışlarımın eşliğinde, nişanlımın daha benim bile sikmediğim göt deliğine sokuverdi! O anda nişanlımdan, “Yandım anaaaam!” diye bir haykırış çıktı. Ben ağzım açık bakakaldım. Bekçi ise parçalarcasına nişanlımın götünü sikmeye devam etti. Nişanlımın dermanı tükenmişti ve dizlerinin titrediğini ben bile hissedebiliyordum. Bekçi nişanlımın götünü kaç dakika sikti bilmiyorum, ama sonunda vahşi bir hayvan gibi hırlayarak, nişanlımın götünün içine boşaldı. Şu işe bak amına koyayım, bekçi nişanlımın amını götünü sikti ve rahat sikmesi için nişanlımın başını ben tuttum. İş nerden nereye bu hale geldi! Ne yapacağımı bilmez bir şekilde yaşadığımız bu olayı hazmetmeye çalışıyordum. O esnada bekçinin yarağını nişanlımın götünden çekmesiyle nişanlımın götünden osurukla birlikte, bekçinin spermleriyle karışık kan püskürdü. Nişanlım sanki bir un çuvalı gibi yere yığıldı kaldı. Ben nişanlımı ayağa kaldırmaya çalışırken bekçi fermuarını kapadı, bana kimliklerimizi geri verdi ve “Hadi kaybolun, birdaha da buralarda görünmeyin!” diye de tembihledi ve uzaklaştı. Bekçiden nişanlımın külodunu isteme cesaretini bile kendimde bulamadım. Yaşadığımız kabus sonunda gerçekten bitmişti, fakat nişanlım da mahfolmuştu, ruh gibiydi. Yarım saat sonra yürüyecek duruma anca gelebildi. Yurdun yolunu tutarken, ikimizin de ağzını bıçak açmıyordu. Kız yurdunun önüne geldiğimizde, nişanlım bana hiçbir şey söylemeden yurda girdi. Bu nişanlımı son görüşüm oldu! Birdaha benle ne görüştü, nede telefonlarıma cevap verdi. Bir hafta sonra da hem yurttan hem de okuldan ayrılmış, memleketine dönmüş. Giderken de bir arkadaşıyla bana nişan yüzüğünü yollamış! Kimseye anlatamadığım bu olayı burda itiraf etmek istedim!

Orospu Görümcemin Bulduğu Kalın Yaraklar!

Adım Seher, 19 yaşındayım, 50 kilo ve 1.60 boyundayım. Kaymak Gibi Sikilen Amlar sitesindeki hikayeleri okuyup çok defa orgazm oldum. Size grup sekse nasıl alıştığımı anlatmak istiyorum. Şu an Almanyada Bremende yaşıyorum, aslen Türkiyenin en uzak illerinden birindenim, 17 yaşımda evlenip Almanyaya (ithal gelin olarak) geldim. 16 yaşımdayken, uzak bir Almancı akrabamızın oğluyla nişanlandım. Nişanıma kadar görmemiştim kocamı. 17 yaşımda düğünümüz oldu ve evlendik. Düğünden 6 ay kadar önce pasaport işlemlerimi falan yaptırdık. Düğün günü kocamla odamıza geçince, ilk defa gerdekte yarak gördüm. Amımı ilk kocam sikti ve bekaretimi bozdu. Gerdekte sabaha kadar 2 defa sikti beni. Ertesi gün Diyarbakıra gittik,
ordan uçakla İstanbula, ordan da Almanyaya uçtuk. Bunu da belirtmekte fayda var, kocamda sertleşme ve erken boşalma problemi olduğu için, sadece 15-20 günde bir defa sikişiyorduk... Bremende ailecek (kaynanam, kayınbabam, kocam ve benden 2 yaş büyük görümcemle) aynı evde kalmaya başladık. Benim dışımda herkes çalıştığı için evde ben yalnız kalıyordum. Kaynanam ve kayınbabam sabah 06:00’da, kocam 07:00’de, görümcem ise 09:00’da evden çıkıyor ve işe gidiyorlardı. Akşam da kocam, kaynanam ve kayınbabam aynı saatte, yani akşam 18:00’de geliyorlar, görümcem ise gece 23:00 - 24:00 gibi eve geliyordu. Evdekiler farkına varmıyordu, ben görümcemle birbirimize yakın olduğumuzdan bazen nefesinin içki koktuğunu hissediyordum (fakat bunu niye yaptığını görümceme hiç sormadım). Görümcem de benim gibi kapalı giyinen (başı örtülü ve pardesülü), 55 kiloda, benden az uzun biriydi. Evde çamışırları ben yıkardım. Bir seferinde görümcemin kirlilerini yıkayacaktım, makineye başörtüsünü atacakken kurumuş sümük gibi şey gördüm. İyice emin olmamakla birlikte, görümcemin başörtüsündeki bu lekenin erkek dölü olduğunu tahmin ettim. Görümcem bekar oldugu için demek ki erkek arkadaşını ağzıyla boşaltıyordu ve dölleri başörtüsüne bulaşmış diye düşündüm. Görümcem bir gece (mesaim var diyerek) eve çok geç ve zil zurna sarhoş gelmişti. Tesadüfen ben de tuvalete diye kalkmıştım, kapıyı kendisine ben açtım, evdekilerin hepsi uyuyordu. Görümcemin başörtüsünde yine döl lekeleri vardı. Hemen kimse görmeden görümcemi banyoya aldım, suyun altında kendine gelir diye düşündüm. Görümcemi soyundurup duşun altına soktum, fakat ayılacak gibi değildi, sarhoştu. Ne olduğunu sorduğumda, 4 erkekle sikiştiğini söyledi. Görümcemin arkasına su tutarken farkettim, göt deliği kocaman açıktı. Görümcemi yıkayıp odasına götürdüm, geceliğini giymek istemeyince, çıplak olarak yatağına yatırdım, üstüne yorganı örttüm. Böyle birşeyi nasıl yaptığını sorup, kızdım biraz. Fakat halen sarhoş olduğu için, benim kızmama bile gülerek cevap veriyordu, “Yenge yarakları kalındı, kocamandı! Nebiçim siktiler! Yenge, abim seni sikemiyor değil mi, istersen seni de kalın yaraklı erkeklere siktirebilirim!” dedi. Ben de, “Sen sarhoşsun, ne dediğini bilmiyorsun, yat uyu, sabah konuşuruz!” diye kızdım ve odadan çıktım. Sabah 08:00 olmuştu uyandım, evde tek görümcem kalmıştı. Kahvaltı için uyandırmaya gittiğimde üstündeki yorganı aşağı atmış, dizlerini karnına çekmiş bir şekilde uyuyordu ve göt deliği halen açıktı. Görümcemi uyandırdım ve kendine gelince ilk iş olarak götüne ne olduğunu sordum. Gülerek, “Ne olacak, dün gece kalın yaraklı 4 Alman bağırta bağırta sikti götümü!” dedi. Şok olmuştum, “Nasıl yani, tecavüz mü ettiler?” dedim. Görümcem sırıtarak, “Yooo, para karşılığı siktirdim!” dedi. Bunları duyunca kızdım, “Orospu musun sen?” dedim ve mutfağa gittim. Biraz sonra yanıma geldi, “Yenge istersen seni de aram ıza alırız, hem yarak görürsün, hem amın götün yarağa doyar, hem de para kazanırsın!” dedi. Sinirlenmiştim, “Kızım sen manyak mısın?” dedim, fakat aynı zamanda heycanlanmıştım da. Görümcem, “Yenge valla bak, seni de götüreyim, iyi sikiyorlar!” dedi. Ben de, “Saçmalama, olmaz! Hem gelmek istesem bile nasıl olacak ki?” dedim. Anlatmaya başladı, bizimkilerin kendisini bir işte çalıştığını sandıklarını, fakat çalışmadığını, erkeklerle para karşılığında sikiştiğini ve bekaretini de iyi paraya verdiğini anlattı. Ben görümcemin detaylı olarak anlattıklarını ağzım açık dinlerken, bir yandan da başka şeyler düşünüyordum, evlenmeden önce (sadece bir defa) köyün çobanı şalvarımı indirip beni domaltmış ve amımı yalamıştı, sonra da sikini kalçalarımın arasına sürterek boşalmıştı (çobanın sikini bile görmemiştim). Oysa kocam amımı daha hiç yalamamıştı. Görümcemin anlattıkları bu grup seks olayı (ve gözümde canlanan çobanın amımı yalaması) ile heyecanlanmıştım ve amım iyice sulanmıştı. “Grup seks derken, kaç erkek var bu grupta?” diye sordum. “Genelde 4-5 erkek oluyor, üstelik sen iyi para edersin, körpeciksin, abimin seni iyi sikemediğini de biliyorum, seni bakire diye siktiririm, ilk seferinde rahat 2-3 bin Euro alırsın!” dedi. Görümceme, “Ama sen götünden de siktiriyorsun!” dedim. “Evet, götten sikmeye de iyi para veriyorlar, sen de götünü siktirirsin, birkere tadını alınca birdaha vazgeçemezsin, hep götten istersin! Eğer istersen bugün yeni bir gruba gideceğim, seni de götürürüm!” dedi. Yaraksızlıktan 15 gündür yanan amım iyice kudurmuştu, “Tamam kız! Ben de geliyorum senle!” dedim. Kahvaltıyı yapıp, pardesülerimizi giydik, başörtülerimizi taktık evden çıktık. Yürüyerek bir otobüs durağına geldik, görümcem telefonla birini aradı. 10 dakika sonra Lüx bir araba yanımızda durdu ve görümcem hemen kapıyı açıp öne oturdu, ben de arkaya geçtim. Arkada bir erkek daha vardı, iri yarı, sarı saçlı bir Alman. Görümcem arabayı kullanan Almanı tanıyordu, onu dudaklarından öptü. Yanımdaki adam da pardesümün üstünden bacaklarımı ve kalçalarımı ellemeye başladı hemen. Yol boyu bacaklarımı sıkarak, Bremen dışında bir çiftlik evine vardık. Etrafta başka ev yoktu. Kapıyı iri yarı biri açtı, içeri geçince 3 erkek daha vardı... Görümcem hemen pardesesünü çıkarıp soyunmaya başladı, bana da, “Soyun!” dedi. Beni de arabada yanımda gelen adam soymaya başladı. Çok heyecanlıydım ve korkuyordum. Görümcemle bana birer bardak Wiski verdiler, içtik. Hayatımda ilk defa içki içiyordum. Odadaki tüm erkekler tamamen soyunmuştu, görümcemle ben de çıplaktık sadece başörtülerimiz duruyordu. Görümcem gayet rahattı, fakat ben çok utanıyordum. Ordaki erkeklerin birisi Türktü ve yarağı inanılmaz büyüktü. Kocamın sikinden başka yarak görmemiştim, ama bu Türkünkü diğerlerinden büyüktü. Türk olan görümceme, “Bakire mi bu?” dedi. Görümcem de, “Evet, dün köyden geldi!” dedi. Bunun üzerine, “Gel güzelim!” diyerek beni kolumdan tutup başka bir odaya götürdü. Heyecandan ve korkudan ölecektim... Odaya girdiğimizde, “Hiç yarak emdin mi?” dedi. Utana sıkıla, “Hayır yapmadım!” dedim. Gerçekten de hiç emmemiştim. Bunun üzerine, “Yala orospu!” deyip kafamı yarağına bastırdı ve ağzıma almam için zorlamaya başladı. Yarağı kocamın sikinin enaz iki katı vardı, hem kalın hem uzundu. Yarağının başını ağzıma zorla soktu ve emdirdi. Az sonra, “Hiç siktirdin mi?” dedi. Yarağını ağzımdan çıkarıp, “Hayır, siktirmedim!” dedim. Hızla ağzıma sokup çıkarmaya başladı, “Senin bugün amını götünü dağıtacağız!” dedi. Kendisi yatağa uzanıp beni üzerine çekti, bacaklarımı kafasına getirip, yarağını ağzıma verdi ve “Yala!” dedi. Ben onun yarağını yalarken o da amımı emiyordu. Köyün çobanından sonra ilk defa bir erkek amımı yalıyordu, fakat bu çobandan daha güzel yalıyordu. Çok geçmeden, elimde olmadan adamın ağzına boşaldım. Bu arada ağzımda kalın yarağı iyice büyümüştü... Beni üzerinden kaldırıp sırtüstü yatırdı. Bacaklarımı ayırdı ve bacakarama yanaştı, amıma yarağını dayadı. Önce amıma biraz sürttükten sonra bir anda hepsini soktu. Böyle birden sokacağını beklemediğim ve acıdığı için, var gücümle çığlık atmıştım. Hayvan herif, resmen amımın biryerlerini yırtmıştı yarağını sokunca, gözümden yaşlar gelmişti, acıdan kıvranıyordum. O ise kanırta kanırta köklemeye devam ediyordu. Yüklene yüklene kalın yarağı amımın dibini bulmuştu ve hiç beklemeden hızla sokup çıkarmaya başladı. Beni bağırta bağırta 10-15 dakika siktikten sonra ben acı ve zevkle karışık boşaldım. O halen sert sert çekip çekip sokmaya devam ediyordu. Birden yarağını çıkarıp beni yüzüstü dönderdi ve dizlerimin üstüne domalttı ve tekrar arkadan amıma soktu. Amımı deli gibi sikerken kalçalarımı tokatlayıp, “Orospu amını götünü sikecem dağıtacam senin!” diyor, basıyordu. Çok geçmeden ben yine boşaldım... Yarağını amımdan çıkardı ve göt deliğime dayadı. Götümden daha önce hiç siktirmemiştim. Zorlaya zorlaya, götümün deliğini yırta yırta o kalın yarağının hepsini köküne kadar götüme sokarken, ben artık çığlık atmıyor, resmen hayvanlar gibi böğürüyordum. Amımdan da götümden de kan akıyordu, artık götüm ve amım gerçekten bozulmuştu, hemde kalın yaraklı biri tarafından ve acımasızca. 10-15 dakika kadar götümde gidip geldi ve böğürerek götüme boşaldı. O kalın yarağını götümden çıkardığında bir süre kendime gelemedim, ölü gibi yattım kaldım yatakta... Zar zor yataktan kalkıp salona geçtiğimde, görümcem başında başörtüsü, altında bir erkek, arkasında biri, ağzında biri, 3 erkek tarafından aynı anda, hem ağzından, hem amından hem de götünden sikiliyordu. Hem de nebiçim bağırtıyorlardı görümcemi. Arabayı kullanan Alman da koltukta oturmuş yarağıyla oynuyordu. Yarağı nerdeyse demin yediğim yarak kadar vardı. Yanlarından geçerek banyoya gittim. Yıkanıp temizlenip salona geri geldiğimde halen aynıydılar, üçü birden görümcemi sikiyorlardı. Ayakta onları biraz seyrettikten sonra koltukta oturan Alman yanına çağırdı beni, gittim yanına oturdum. Ensemden bastırarak yarağını ağzıma verdi. 4-5 dakika yarağını emdirip domalttı beni ve kapanmamış götüme soktu birden... O sırada az önce beni siken Türk de geldi yarağını ağzıma verdi. Diğerleri de görümcemi sikmeyi bırakıp başıma üşüştüler. Arkamda bir Alman, ağzımda kalın damarlı bir Türk yarağı ile sikilirken, az önce görümcemin ağzına veren yere uzandı, arkamdaki Alman yarağını götümden çıkardı ve yere uzanmış olanı göstererek, “Git onun üstüne otur!” dedi. Elbirliği ile beni tutup yerde uzananın kalın yarağını amıma sokup üstüne oturttular. Bir iki git gel anca yaptım ki, arkama deminki yarak yine dayandı ve amımdan sikilirken o da götüme soktu. Bugün benim ilklerimin günüydü, iki yarak birden sikiyordu beni. Türk olan yine ağzıma verdi ve beni o pozisyonda bağırta bağırta, yarım saatten fazla siktiler. Sonra sırayla hepsi, ağzıma yüzüme boşaldılar. Döllerin bir kısmı başörtüme sıçramıştı, (şimdi görümcemin başörtüsündeki döl lekelerinin nasıl oluştuğunu daha iyi anlıyordum). O gün beni 5 erkek, hiç acımadan siktiler ve amımı götümü dağıttılar. Görümcemi de aynı şekilde sikmişlerdi, fakat o alışık olduğundan benim gibi çok heycanlanmıyordu. Giyinip evden çıkarken, görümceme 1.000 Euro, bana da 3.000 Euro para verdiler, (beni kız zannedip bozduğu için ve ilk seferim olduğu için bana çok vermişlerdi). Doğruyu söylemek gerekirse, canım çok yandı, fakat çok ta hoşuma gitti, zevk aldım, verdikleri para da işin cabası. Artık sürekli görümcemle birlikte, gruplara sikişmeye gidiyorum. Orospu görümcem nerden buluyorsa, her seferinde kalın yaraklı Türkleri ve Almanları buluyor hep. Fakat şikayetçi değilim, hem yarağa doyuyorum, hem çok para kazanıyorum. Sikiştiğimden ve verdikleri paralardan (görümcemden başka) kimsenin haberi yok!

Teyzemin Kızını Çiş Yaparken Görünce Dayanamadım!

Slm, adım Hüseyin, 19 yaşındayım. Benim bir teyzekızı var. Köyde evlerimiz çok yakın olduğudan sürekli görüşürüz. Teyzekızı 16 yaşında ve fazla güzel sayılmaz. Aklımdan teyzekızını sikmek hiç geçmezdi, akrabam olduğundan. Fakat bir akşam onu bahçelerinde çişini yaparken görünce bu fikrim değişti. O beni görmemişti, ben ağaçların arkasından izliyordum. Bu beni acaip azdırmıştı. Yarrağım kalkmıştı, pantolonumdan çıkardım ve izlerken 31 çekmeye başladım. Teyzekızı çişini yaptıktan sonra yanında getirdiği su ile önce götünü sonra amını yıkadı... Benim niyetim ilkbaşta sadece görünmeden 31 çekip boşalmaktı. Fakat dayanamadım, son anda fikrimi değiştirdim. Teyzekızı tam külodunu çekeceği sırada, yanına vardım ve kolundan tuttum. Beni
görünce çok korktu, az kalsın çığlık atacaktı. Ağzını kapattım ve bağırmamasını söyledim. Korkusu geçince, “Ne zamandan beridir buradasın?” diye sordu. Ben de, onun çiş yapıp amını ve götünü yıkamasının tamamını gördüğümü söyledim. Kızın şoku geçmeden hemen dudaklarına yapıştım ve öpmeye başladım. Teyzekızı ise, “Yapma!” diyor, elimden kurtulmaya çalışıyordu. Elimi bacak arasına attım, amını götünü okşamaya başladım. Bana engel olmaya çalışıyordu. Sadece sürteceğimi, amına götüne sokmayacağımı söyleyerek, bunun arkasına geçtim. Yarağımı bacak arasına sokup, amına götüne sürtünmeye başladım. “Yapma! Şimdi birileri gelir yakalanırız!” dedi. Ben de, “O zaman çabucak ağzına al!” dedim. O da biran evvel kurtulmak için, istemeyerek te olsa, “Tamam!” dedi. Bunu dönderip önüme çöktürdüğümde, yarağımı görünce şaşkınlığını gizleyemedi, “Ne kadar büyük bu böyle!” diyerek eline aldı. “Ne o, yoksa başka yarak ta mı gördün?” diye sordum. Önce cevap vermedi, daha sonra abisinin ve kendinden 2 yaş küçük kardeşinin siklerini gördüğünü, ama benim sikimin onlarınkinden hem uzun, hemde kalın olduğunu söyledi. “Daha önce hiç sikiştin mi?” diye sordum. “Hayır be manyak, sikişmedim ve ilk defa elime bir sik alıyorum. Hadi ne yapacaksan bir an evvel yap!” dedi. Sikimi ağzına sokmaya başladım. Ama sikimin başını zorla alabiliyordu ağzına. Zorla yarısını ağzına soktum. Saçlarından tutup sikime bastırıp ağzına Git-Gel yapıyordum. Bu konuda acemi olduğu belliydi, gerçi bu benim için de ilk oluyordu. Yaklaşık 5 dakika ağzına Git-Gel yaptım ve daha önceleri 31 çekerken boşalmadığım kadar yoğunlukta ağzına boşaldım. Döllerimin bir kısmını istemeyerek te olsa yuttu. Ağzının kanarından döller akıyordu. Bir an tiksinince kusmaya başladı, “Niye ağzıma boşaldın, çok iğrenç bir tadı var!” dedi. “Merak etme bundan sonra sen isteyecek ve bir damlasını bile ziyan etmeden hepsini yutacaksın!” dedim. Teyzekızı da, “Ne birdahasından bahsediyorsun manyak! Bir daha seni görmek istemiyorum! Lütfen git, yakalanacağız!” dedi. “Bir kez de memelerini ve amını yalayıp öyle giderim!” dedim. Yaşına göre oldukça büyük sayılacak memelerini sıkıp öperken, uzaktan teyzemin seslendiğini duyunca, hemen oradan ayrıldım... Ama teyzekızının amını yalayamamanın ve sikemenin özlemiyle yanıp tutuşuyordum. Fırsatını bulduğum zamanlar, teyzekızına, “Günün birinde seni amından ve götünden sikeceğim!” diye söylüyordum. Artık iyice azmıştım. Belkediğim fırsat çok geçmeden çıktı. Bu ilk olaydan 15 gün sonra, teyzemler bir iş için şehire gittiler. Teyzem giderken anneme, “Biz gelene kadar kızım sana emanet, kardeşi okula gitmeseydi onları da götürecektik. Şehirde bir hafta kalacağız, bir ihtiyaçları olursa karşılayın.” dedi. Ben içimden çok seviniyordum. Teyzemin gittiği günün ertesi günü, annem beni teyzemlere gönderdi, “Git kuzenini çağır gel.” dedi. Hemen teyzemlere gittim. Kapı açıktı, içeriye girdim, seslendim, ancak ses gelmedi. Biraz bekledikten sonra teyzekızının geldiğini duyunca, kapının arkasına saklandım. Teyzekızı içeriye girince hemen kapıyı kapattım. Kapı kapanıp karşısında beni görünce ne yapacağını şaşırdı. Ben de, “Sana demedim mi, seni sikeceğim diye!” dedim. Bu başladı ağlamaya, “Ne olur yapma, biz akrabayız, hem ben bakireyim!” diye yalvarmaya başladı... “Olsun! Götünden sikeceğim zaten, amını sikip başıma bela mı alayım?” dedim ve teyzekızını sürükleyerek yatak odasına götürdüm. Üzerindeki elbisleri yırtarcasına çıkarttım. Eteğini de çkarınca, altına amını zor örten G-String Tanga giydiğini fark ettim, “Ooo, Sexy takılıyorsun ha!” dedim. Teyzekızı külot ve sütyenle kalmıştı, onlarıda bir solukta çıkardım, çırılçıplak kaldı. Karşımda muhteşem, tazecik bir vücut duruyordu. Tahminim bir hafta önce traş edilmiş amı ve avuçlarıma sığmayacak kadar büyük, fakat dip diri göğüsleri gözlerimin önündeydi. Ağlamaya devam ediyordu. Ağlamamasını, kendisinin de zevk alacağını söyledim. Bu arada benim yarak şahlanmıştı bile. Ben de hemen soyundum ve öpmeye başladım. Dudaklarını öperken, bir elimle göğüslerini sıkıyor, diğer elimle de amını karıştırıyor, klitorisini okşuyordum. “Ne olur kızlığıma dokunma da ne yaparsan yap!” diye yalvarmaya başladı. “Tamam!” diyerek memelerini yaladım... Daha sonra bunu yatağa uzatıp, amcığını yalamaya başladım. Amcığını bir süre yalayınca, ağlamayı kesti ve zevkten inlemeye başladı, kafamı amına bastırıyordu. Bu arada yarağım zonklamaya başlamış, girecek bir delik istiyordu, “Doğru söyle, gerçekten kızmısın?” diye sordum. “Valla da billa da kızım, niye inanmıyorsun yaa?” dedi. Ben de, “Bakacağım!” diyerek bacaklarını ayırdım, amının dudaklarını açtım. Ancak bir kurşun kalemin girebileceği kadar bir amcık deliği görünüyordu. Parmağımı amcığının deliğine götürdüğümde, hemen elime yapıştı durdurdu, “Sokma!” dedi. “Tamam!” dedim. Teyzekızını 69 pozisyonunda altıma aldım, yarağımı ağzına verdim. Ben de amcığını yalıyordum. Amcığı sulanmış, Orgazm olmuştu. Ağzıma boşalıyordu. Amının sularını zevkle yaladım yuttum. Ben de fazla dayanamadım ve ağzına boşaldım. Bu sefer döllerimi yutmayarak tükürdü... Ama benim azman inmemişti. Teyzekızını köpek pozisyonuna getirdim. Yarı döllü yarağımı götüne sokmaya çalıştım, fakat girmiyordu. Götüne tükürdüm ve tekrar denedim. Zorla başı girmişti ki, bu bağırarak öne kaçtı. Ben belinden tutarak kendime çektim ve tekrar sikimi götüne sokmaya başladım. Busefer başı girince biraz bekledim. Bu sırada durmadan, “Lütfen çıkar! Çok acıyor!” diyordu. “Sabret biraz, birazdan zevkle daha fazlasını isteyeceksin!” dedim ve birden sikimin tamamını götüne soktum. Taşaklarım bile kalçasına değmişti. Teyzekızı nasıl bağırıyor ama, avazı çıktığı kadar, “Aaahhh, anaammm, çıkar çok acıyorrrr!” diye. Yastığı verdim ağzına ve ısırmasını söyledim. Çok az bir süre bekledikten sonra, götüne Git-Gel’lere başladım. Önceleri bağıran teyzekızının sesi, 10 dakika sonra kesilmişti. Yarım saat kadar götünü siktim ve döllerimi götünün derinliklerine fışkırttım. Götünden çıktığımda, götünden döllerimle birlikte kan da gelmeye başladı... Bu işte bir gariplik vardı, teyzekızından hiç ama hiç ses çıkmıyordu. Bayılmıştı! Hemen kucaklayarak banyoya götürdüm ve ayılsın diye duşun altına soktum. Kendine gelince, “Mahvettin beni, götüm çok acıyor!” diye ağlamaya başladı ve “Tuvalete götür beni, yüreyemiyorum!” dedi. Tekrar kucaklayarak banyoda bulunan klozete oturttum, fakat çişini tutamamış, kaçırmıştı. Klozette otururuken yüzünü bruşturduğundan canının nekadar yandığı belli oluyordu, “Götümü paramparça etmişsin, büzüğüm kapanmıyor!” diye ağlamaya başladı. Götünü yıkamak için kalktğında klozetin kanlı olduğunu görünce, “Amımı da mı siktin? Her yer kan içinde!” dedi. “Hayır, valla amını sikmedim!” diyerek, bunu yıkayıp kuruladım ve kucağımda yatakodasına götürdüm. Yatağın kanlı halini görünce yine başladı, “Yalancı! Amımdan da sikmişsin, kızlığımı bozmuşsun!” dedi. “Valla amına dokunmadım yaa, bu kanların hepsi götünden geldi!” desem de inanmadı, “Şimdi ben ne yapacağım?” diye ağlamaya başladı... Nekadar yemin etsem de bana inanmayınca, “Madem bana inanmıyorsun, amından da sikeyim de gör!” dedim ve amını yalamaya başladım. Yalamanın etkisiyle gevşemeye başlamıştı, bacaklarını omzuma alarak sikimi amına sürtmeye başladım. Sikimi tam amına sokacağım anda bu birden panikledi, “Tamam tamam, sokma, inandım!” diye yalvarmaya başladı. “Geçti kızım Bor’un pazarı, sür Eşeğini Niğde’ye!” diyerek sikimi amına hizaladım ve birden soktum, “Esas şimdi bozdum kızlığını!” dedim. Bu yine feryat figan, “Aaahhhh, annaaaammm!” diye bağırmaya başladı. Ama o saatten sonra dinlermiyim, bağırdıkça daha hızlı ve sert sokmaya devam ettim. 10-15 dakika amını siktikten sonra bağırmaları yavaş yavaş zevk çığlıklarına dönüşmeye başlamıştı. Kanlı sikimi başına kadar çekip, tekrar tekrar köklüyordum teyzekızının amcığına. Daha önce boşaldığım için bu sefer amına çok uzun gidip geldim. Değişik pozisyonlarda, yarım saat kadar siktim teyzekızını. Tam boşalacağım sırada, hamile kalmasın diye, sikimi amından çıkarıp, göğüslerine ve yüzüne boşaldım. Çarşaf zaten kan içindeydi, şimdi daha berbat oldu ve üstelik amının kanaması da durmuyordu. Bunun üzerine sikimi tekrar amına soktum, tampon olsun diye. 5 dakika kadar içinde bekledim. Sikim inince çıkarttım, artık çok az sızıntı şeklinde kan geliyordu. Amını açarak baktığımda, o bir kalemin zor gireceği delik, kalın bir salatalık girecek kadar büyümüştü. Kanlı çarşafı da alarak, teyzekızını kucakladım, banyoya götürdüm. Çarşafı ve kendimizi yıkadıktan sonra giyindik. Ben eve gittim, anneme kuzenimin evde olmadığını söyledim, “Daha sonra tekrar bakarım.” dedim... Annesi babası şehirden gelene kadar, teyzekızını her gün siktim. Hatta bir gün sabaha kadar siktim. Artık o da itiraz etmiyor, mırın kırın etse herkese kendisini siktiğimi söyleyeceğimden korkuyordu. Ben de iyice korkutup, “Kız değilsin artık, seni benden başka kimse almaz!” diye kandırıyordum. Böylelikle fırsat buldukça sikiyorum teyzekızını, hem de istediğim gibi! Bir keresinde amına ve götüne Mısır bile soktum. Teyzekızı bilmiyor daha ama, amcaoğluna anlattım. Amcaoğlu da tutturmasın mı, “Beraber sikelim!” diye...

Babama Kan Veren Adama Kızlığımı Verdim!

Adım Necla. 22 yaşında, kısa boylu, iri memeli, dar belli, dolgun kalçalı, kendime göre sexy birisiyim. Ama boyumun kısalığı nedeniyle erkeklerin hep tercihinin dışında kalmış, Kuaför dükkanı işleten bir bayanım. Dükkanımda kadınların çeşit çeşit sikiş fantazilerini dinleyerek sekse ilgim ve merakım giderek artıyordu. Kendime erkek arkadaş edinir, çoğunlukla daha ilk buluşmamızda, en fazla ikinci veya üçüncü buluşmamızda ise ayrılırdık, hep sorun boyumun kısa olmasıydı (boyum çok kısa, hatta bazen bana Cüce diye takılırlar!). Bu olay canıma tak etmişti, ama ne çare, bayanlar sikişmekten anlattıkça ben kuduruyor, boyama odasına
geçerek amıma basıyordum parmağımı... Babamı, arabasını yıkarken düşmesi sonrasında kanamasının devam etmesi nedeniyle hastaneye yatırmıştık. Erkek kardeşimizin olmaması, diğer iki ablamın da evli olmaları, annemin de (2 sene önce) ölmesi nedeniyle, babamın yanında ben kalıyordum. Babamın kaldığı oda 3 kişilik bir odaydı ve herkesin refakatçısı vardı. İçlerinde tek bayan bendim ve herkes gibi koltuklarda uyukluyordum. Bir ara yukarı köylerden bir hasta daha geldi, onu da taburcu olan hastanın yatağına yatırdılar. Onun da yanında erkek refakatçı kalıyordu ve ben yine koltuklarda uyumaya devam ediyordum. Babamın kanaması devam ettiği için de bırakmama izin verilmiyordu. Hemşire bana, babam için acil olarak kan bulmam gerektiğini, stoklardaki kanlara ilave yapılması gerektiğini söyledi. Babamın kanı ise zor bulunuyordu. Tanıdığım herkesi aradım, ama kan verecek kimse bulamadım. Polis, Belediye, Radyo derken kan bulamamıştım... Ben sıkıntıdan ağlarken, yeni gelen hastanın damadı (ismininin Ayhan olduğunu öğrendim, 1.80 boylarında, iri yapılı, ela gözlü, kel birisiydi fakat kelliğine rağmen yakışıklı görünüyordu, Samsunda memurmuş), bana neden ağladığımı sordu. Ben de babama kan aradığımı, bulmamın imkansız olduğunu söyledim. Şansa bak! Gökte ararken yerde bulmuştum! Onun kan gurubu da aynıymış ve babama kan verebileceğini söyledi. Bunu duyar duymaz kendisine sarılrak teşekkür ettim (ancak boyum çok kısa olduğu için göğüs kısmına bile gelemiyordum). Konuşa konuşa hemen kan bankasına gittik. Arkadaşlarından kan gurubu uyanlar olduğunu, gerekirse isteyebileceğini söyledi. Birlikte içeri girdik. 3 ünite daha acil olarak kan bulmamız gerektiğinin söylenmesi üzerine arkadaşlarını aradı. Bir müddet sonra bulamadığım kandan 4 ünite daha kan daha gelmiş ve çok mutlu olmuştum... Kanını verdikten sonra kendisine tatlı ısmarlamak istediğimi söyledim. O da, “Zaten ısmarlamasan bile ben yemek zorundayım.” dedi ve birlikte pastane kısmına geçtik. Onun sevdiği tatlılardan aldık. Ben tatlıların parasıı ödeyeceğim zaman, “Bayana hesap ödetmek erkeğin şanına sığmaz!” diyerek bana ödetmedi. Onun bu hareketi nedense bana göre sanki beni sikmenin altyapısını hazırlıyor gibi gelmişti. Tatlıları yerken bana, “Eşiniz ne iş yapar?” dedi. Ben de, “Bekarım...” dedim. Kendisi ise, “Ben evliyim, iki çocuğum var, eşim öğretmen, kendisi gelemedi, ben kayınpederin yanında kalacağım, üç tanede zibidi kayınçom var ama geleceklerini de tahmin etmiyorum, ihale emir doğrultusunda bana kaldı.” dedi. Tatlılar yendikten sonra birlikte tekrar hastalarımızın yanına gittik. Babama Ayhanı tanıştırdım, “Kan veren şahıs baba, (yatan hastayı gösterek) bu amcanın da damadıymış.” dedim. Tanıştıktan sonra, geleneksel hasta muhabbeti fala derken gece olmuş benim yatacak yer sıkıntım yine başlamıştı. Herkes koltuğuna yatarak uyuyor, ama ben yatamıyordum, üzerimdeki tayt nedeniyle çoğu beni dikizliyordu. Bir ara Ayhan bana yaklaşarak, “Ben babanıza bakarım, siz evinize gidin!” dedi. Ben de evimizin Giresunda olduğunu, başka da gidecek yerimin olmadığını söyledim. Ayhan kendi koltuğunu da bana vererek iki koltuğu birleştirip dışarı çıktı. Kaç gündür doğru düzgün uyuyamadığım için hemen uyumuşum. Bir müddet sonra koluma bir dürtme ile uyandım. Ayhan. Bana yan taraftaki özel odanın hastası gelinceye kadar anahtarını görevlilerden temin ettiğini, orada rahat rahat uyuyabileceğimi söyledi. Birlikte bakmaya gittik. İçeride hasta yatağından hariç çekyat ve duş vardı. “Teşekkür ederim!” deyip yine sarılarak öpmek istedim, ama yüzüne ulaşamıyordum. “Çok iyisiniz, sizi öpebilirmiyim?” dedim. Eğildi, yanaklarından öptüm ve sonra tekrar sarıldığımda, göğüslerimin arasından başlayıp çeneme doğru uzanan bir kabarıklık hissettim. Siki sertleşmişti ve sikinin kalp atışı gibi hareketlerini göğüslerimin arasında hissediyordum. Aslında hiç bırakmak istemiyordum, fakat Ayhan, “Ben artık hastamın yanına gideyim...” deyince sarılmayı bıraktım. Ayhan gittikten sonra hemen güzel bir duş aldım ve duşun altında kendimi tatmin ederek çekyata uzandım, uyudum. Koridordan bağrışma sesleri üzerine uyandığımda gece 4 sıralarıydı. Hemen çıktım bakmaya neler oluyor diye. Diğer koğuşta yatan hastalardan biri ölmüştü. Ölen hastanın yakınlarının gürültüsüne Ayhan da uyanmış ve ayakta idi. Ölü yakınları gittikten sonra babama bakmaya gittim. Babam mışıl mışıl uyuyor, diğer hasta yakınları ise horluyorlardı. Ayhan koltuğuna yatacağı sırada, ben ani bir kararla, “İçeri gelirmisiniz, bunların yanında uyunmaz!” dedim ve elinden tutarak odaya aldım. “Çekyatta siz yatın, ben de hasta yatağında yatarım.” dedim. Ayhan da, “Hasta yatağında kimse yatmasın diye özellikle tembihlediler, ben en iyisi yine gidip koltukta yatayım!” dedi. “Ozaman çekyatta birlikte yatalım, ikimiz rahat sığarız!” dedim. “Bilmem ki nasıl olur?” falan dedi, fakat ben ısrar edince kabul etti... Sırt sırta vererek yattık çekyata. Ayhan duvardan tarafa yatmıştı. Birkaç dakika sessiz yattıktan sonra ikimiz de uyuyamamış, ikimizde de kıpırdanmalar başlamıştı. Çekyatta bir ben o yana, bir o bu yana birkaç kere dönüp durduktan sonra, en sonunda benim kalçam onun sikine dayanmış şekilde kalmıştık. Ayhanın siki kalkmış ve götüme baskı yapıyordu. Ben de götümü sikine bastırıyordum. İkimiz de konuşmuyorduk, ama bu durum ikimizin de hoşuna gidiyordu. Bir süre böyle yattıktan sonra Ayhana, “Siz de uyuyamadınız ha?” diye sordum. “Evet, uykum kaçtı!” dedi. Yönümü Ayhana döndüm ve gülerek, “Sizinkinin de uykusu yok galiba!” dedim. “Anlamadım?” dedi. “Aletiniz!” dedim. “Haa, o mu? Sizin yüzünüzden heyecanlandı!” dedi gülerek. Elimi pantolonun önüne atarak sikinin üzerinde gezdirdim, “Rahatlatmamı istermisiniz?” dedim. “İsterim istemesine de, yakalanmayalım!” dedi. “Bu saatte kim gelir ki?” dedim ve hemen (kuaföre gelen müşteri karıların anlattığı gibi) fermuarını açarak elimi sikine attım... Sikini biraz ovuşturduktan sonra tamamen kazık gibi oldu. Sikini yerinden çıkardım, çok büyük ve iri idi. İlk defa canlı yarrak görüyordum. Damarları şişmiş, sikinin başı alev topu gibiydi. İyice ileri geri sıvazladım, sonra elimi tükürükledim tekrar sıvazladım. Başımı tutarak, “Emmek istermisin?” dedi. “İlk kez dokunuyorum...” dedim. “Bakiremisin?” dedi. “Evet!” edim. “O zaman sadece oynaşalım, ileri gitmeyelim!” dedi. “Benim için fark etmez, ben size ayak uydururum!” dedim ve sikini emmek istedim, ancak ağzıma sığmıyordu ve nasıl yapılacağını da açıkcası bilmiyordum. Sonra birden doğruldu ve beni kucağına aldı, dudaklarıma öyle bir yumuldu ki, beni suyumu çıkartırcasına sıkıyor, iri ve geniş elleriyle popomu avucunun içine almış iyice yoğuruyordu. Kucağında bir iki dakika içinde benim orgazm olarak zangır zangır boşalmam bir oldu. Sarsıla sarsıla boşalmam bitince, “Hayırdır, hemen geçtiniz!” dedi. “Ne yapayım, elimde değil, bir hoş oldum!” dedim. Sonra benim memelerimi okşamaya ve sıkarak yoğurmaya başladı. Üzerimdeki penyemi çıkardı, memelerimi görünce, “Boyun biraz küçük ama göğüslerin bayağı dolgun ve taş gibi!” diyerek sütyenimi de çıkardı. “Cücelere benziyorum değil mi?” dedim. “Yok öyle demek istemedim...” dedi. “İstersen bana Cüce diyebilirsin sikicim!” dedim, iyice tahrik olmuştum çünkü. “Bana sikicim mi dedin?” dedi. “Evet sikicim olmanı istiyorum, beni sikmeni istiyorum!” dedim. “Nasıl olacak bu iş? Sen bakiresin!” dedi. “Olsun sik beni, zaten başka sikende olmaz, herkes boyuma taktı!” dedim. “Boy önemli değil güzelim, kutu iyi olsun yeter! Ama ilk kez bu kadar küçük boylu birisiyle sevişiyorum, daha önceden hanımın kısa boylu bir arkadaşını sikmiştim, ama o senden 20-25 cm büyüktü. Üstelik benim aletim biraz büyük, boyu 21 cm, bu yüzden eşimle sıkıntı yaşıyorum, sen alabilirmisin bilemem?” dedi. Ben de gülerek, “Olsun, alabildiğim kadarıyla sokarsın!” dedim. Sonra beni çekyata uzatarak taytımı çıkarttı ve pembe tangamı görünce, “Sen de az değilmişsin!” dedi. Eliyle tangamı bir sağa çekiyor bir sola çekiyor, amımı sıvazlıyor, “Ne kadar temiz amın var, kaymak gibi! Ağda mı yapıyorsun, ilk kez bu kadar pürüzsüz bir am görüyorum.” dedi. “Hayır, tüy dökücü krem kullanıyorum!” dedim. Amıma yumulup emmeye başladı. Dilini amımın derinliklerine soktukça, zevkten bağırmamak için kendimi zor tutuyordum. “Ayhan bey biraz daha emersen zevkten çığlığı basacağım, dayanamıyorum!” dememle bir kez daha boşalmam bir oldu. Ayhan da, “Ohooo işimiz var senle, daha yalarken bağırmamak için kendini zor tutuyorsan, benim bu azmanı sokarsam hastaneyi başımıza toplarsın, ne yapacağımı bilmiyorum!” dedi. Ben de, “Ne olur sik beni, bağırmamaya çalışırım, en azından deneyelim!” dedim. “Tamam ozaman!” diyerek ve pantolonunu çıkardı. Donunu da indirdiğinde gözlerime inanamadım, ellediğim kadarı da içerideymiş, o kadar büyük olduğunu bilseydim hiç sulanmazdım, korkmaya başlamıştım... Tangamı çıkarıp amımdan akan sularla sikini iyice ıslattı, amımı biraz parmakladı ve sikini tekrar ağzıma yaklaştırıp, “Azıcık em, bunun tadı burada!” dedi ve sikini ağzıma dayadı. Ancak başı yumruğum kadar vardı, ağzıma almak istedim fakat sığmıyordu. Yüzüme dayanmış haliyle boyu çenemle başımı geçiyordu. Sikini başını biraz yalayıp çevresini tükürükledim ve “Yeter, hadi sik!” dedim. Sonra sütyenimi alarak ağzıma soktum, sütyenimi ısırıp elimle de ağzımı kapattım. Ayhan gülerek, “Ne oluyor?” dedi. Ben de, “Kıyamet kopacak şimdi, hadi hazırım!” dedim. Beni çekyatın ayak kısmına çekti, kendisi yerde kalarak yastığı katlayıp altıma doldurdu. Ayakalarımdan çekerek amımı sikinin hizasına getirdi ve sürtmeye başladı. Artık sikilmek için can atıyordum, ama o kocaman yarrağın amıma nasıl gireceğini hesaplayamıyordum. Sikini aşağı yukarı sürterek amımın üzerinde gezdirirken ben tekrar boşaldım. Bu sefer amımdan resmen kanal gibi su akıyordu... Amımdan çıkan sularımla sikini iyice ıslatıp, sikinin kafasını amıma dayadığında, siki amımın dudaklarıyla birlikte içeriye girmek istiyordu. İki elimle amımın dudaklarını sağa sola açtım. Ama o hala sokmak için uğraşıyordu. Ben de ağzımdaki sütyeni iyice ısırıp dişlerimi sıkarak, onun bastırarak girmeye çalışmasına alışıyordum. Epey bir uğraştan sonra sonunda başı girmiş ve ben derin bir Ohhh çekmiştim. Ayhan da, “Oh be başı girdi, gerisi gelir!” diyerek iki eliyle tuttuğu sikiyle ileri geri yaparak milim milim sokuyordu. Amımı yara yara birazı daha girdiğinde nerdeyse nefes alamıyordum. Kasıklarımı tutup beni kendisine çekerek belimi yukarı kaldırdı. Belim kırılacak gibi kasılmıştım, ama amımın biraz açıldığını hissediyordum. Bir kaç kez ileri geri yaparak biraz daha soktu ve “Sıkı dur şimdi, tamamını sokacağım, bağırma!” dedi. Dişlerimi sıkmamla, onun da bastırıp yüklenmesi ve amımdaki yanmanın başlaması bir oldu. Amımın içinde yangın vardı artık... Siki amımın içerisini dağıta dağıta ilerliyor, içimde ılık bir sızıntı hissediyordum. Biraz daha git gel yaptıktan sonra tamamen abanarak tümünü bir çırpıda amımın derinliklerine indirdi. Sonunda kızlığım gitmişti. Sikinin içimde başka yerleri de gerdiğini hissediyordum. Bir kaç kez git gel yaptıktan sonra çıkardığında siki kıpkırmızı kan olmuşutu. Sikini niye çıkardığını anlayamadım, ben daha sikilmek istiyordum, ağzımdaki sütyeni çıkarıp, “Bu kadar mı?” dedim. “Dur!” dedi ve külodumu alarak sikini ve amımı iyice sildi, “Çantanda kremin var mı?” dedi. “Var!” deyip çantama uzandım ve kremi verdim. Kremle sikini iyice kremledikten sonra amıma tekrar yerleştirdi. Bu sefer tıkır tıkır giriyordu. “Madem kremle bu kadar kolay olacaktı, neden ilk seferinde yapmadın?” dedim. “İlk sikilmenin farkını ve tadını anla diye yapmadım!” diyerek amıma pompalamaya devam etti... Belim uyuşmuştu, “Artık altımdaki yastığı alsanız!” dedim. Altımdaki yastığı çekip attıktan sonra bacaklarımı omzuna alıp öyle bir abandı ki, herifin sadece göbek ve göğüs kısımlarındaki kıllarını görebiliyordum, yüzünü görmem imkansızdı. Beni ikiye katlamış gibiydi. Boyum zaten kısaydı, bu pozisyonda kendimi daha da kısalmış gibi hissettim. O ise iyice abanarak tamamını sokup çıkartmaya devam ediyordu. Her sokup çıkardığında amımdan ‘Cork Cork’ sesler geliyordu. Çok ağırdı, ama sikişi zevkliydi. Ona ayak uydurmaya çalışıyordum, ama nefes alışım zorlaşmıştı. Durdu, eğilip dudağımı öperek, “Yorulduysan başka pozisyon deneyelim!” dedi. “İyi olur valla!” dedim. Amımdan çıkmadan beni kucağına aldığı gibi, oyuncak bebek gibi kucağında odanın içerisinde dolaştırarak sikinin üzerinde hoplatıyor, bazen de yatağa, buzdolabına dayayarak sikmeye devam ediyordu. Sırtımı duvara iyice yapıştırıp hızlı hızlı vurdura vurdura siktikten sonra, çekyatın üzerine oturdu ve beni kucağında indirip indirip kaldırmaya başladı. Bu pozisyonlarda kaç kez boşaldığımı hatırlamıyorum bile. Sonra amımdan çıkmadan sırtüstü uzandı ve beni belimden tutarak indirip kaldırmaya başladı. Beni öyle zıplatıyordu ki, sanki elinden kurtulup düşecekmişim gibiydim. Daha sonra beni kaldırıp indirmeyi bıraktı ve “Biraz da kendin istediğin gibi devam et!” dedi. Bacaklarım uyuşmuştu, pozisyon değiştirmek için üzerinden kalktığımda amımdan sular akıyordu. Amımın deliği kocaman olmuş, altımda ise kolum kadar yarrak kafasını oynatarak amıma bakıyordu. Diz çökerek yavaş yavaş yarrağın üzerine inmeye başladım, üstüne oturmamla amımın derinliklerine kadar indirmem bir oldu. Üzerinde kalçalarımı kıvırtarak daireler çizerek gidip geliyordum. Bir süre sonra Ayhanın yüzünün şekilleri değişmeye ve vücudu kasılmaya başladı. Sonra birden, “Kalk boşalıyorum!” diyerek belimden tuttu ve beni üzerinden itti. Yerdeki taytımı alıp sikine götürdü ve boşalmaya başladı. Öyle bir boşalıyordu ki, taytımın sağından solundan menileri taşıyor, etrafa akmaması için taytımı sürekli katlıyordu... Boşalması iyice bitince o kocaman yarrak yavaş yavaş söndü. Beni tutarak, yüzümü yüzünün hizasına gelcek şekilde yanına çekti ve “Şimdi kadın oldun, pişmanmısın?” dedi. “Niye pişman olayım ki? Aksine çok memnunum! Hem sikilmeyi kendim istedim! Sikilmek için üç dört kez erkek bulmuştum, ama boyum kısa diye sikmediler beni, o yüzden sana çok teşekkür ederim! Hem biliyormusun, bu boyumla beni kimse almaz zaten! Beni sikmek istediğin zaman sana gelirim, sikersin!” dedim. Ayhan da, “Düşünürüz...” dedi. Ve babam 23 gün sonra taburcu olana kadar her gece sikiştik. Bazen özel odada, bazen de arabasında sikişmenin tadını çıkardım. Babamdan 2 hafta sonra da Ayhanın kayınpederi taburcu oldu. Ama sikişmeye devam ediyoruz, kendimi Ayhana siktirmek için Samsuna gidiyorum, amımı doldurup geri geliyorum. Ne yapayım, boyum kısa diye kimse beni sikmek istemiyor. Kısa boyluysam ne olmuş ki, herkesteki am bende de var!

Tarlaya Giderken Komşunun Gelinini Siktim!

Selamlar. Ben Cüneyt, Çukurova Üniversitesinde okuyorum. Yaz tatillerinde aileme yardım için sürekli Urfadaki köyümüze giderim. Köyde tarlalarımız var, bizimkiler geçimlerini ekip biçerek sağlıyorlar. Tarlalarımız köyümüzden baya uzakta olduğu için sabahleyin erkenden kalktık ve hep birlikte tarlaya gittik. Daha saat 12 olmuştu ki soğuk suyumuz bitti. Babam da beni buz getirmem için eve yolladı. Eve geldim buzu aldım, poşetin içine koydum, tekrar tarlaya gitmek için yola koyuldum. Ben yola çıkınca bizim komşumuzun
gelini de ev işlerini bitirmiş, o da kendi ailesine buz götürüyordu. Tarlalarımız birbirine yakın olduğu için birlikte yürüdük. Tarlalara giden iki yol var, birisi uzun ama köprüden gidiliyor. Diğeri ise kısa ama dereyi geçmek lazım, biraz yokuşlu, kayalıklı ve birde o yolda çok yılan çiyan oluyor. Yani erkek olmadan kadınlar ordan gidemezdi... Ben kısa yoldan gidecektim. Komşumuzun gelini, “Ben de senle kısa yoldan geleceğim.” deyip takıldı peşime. Birlikte yokuşu indik, dereye geldiğimizdeyse ben paçalarımı dizime kadar kaldırdım. Gelin de eteğini kaldırdı, eteğin altından paçası lastikli şalvar giymişti, şalvarını dizine kadar çekti. Gelinin buz poşetini de aldım ve dereyi geçmeye koyulduk. Derenin içinden geçerken gelin dengesini kaybetti suya düştü. Üstü başı sırılsıklam olunca acayıp göründü gözüme, elbisesi üstüne yapışınca çok seksi olmuştu. Kolundan tuttum Nazlıyı kaldırdım (gelinin ismi Nazlı) ve dereyi geçtik. Nazlı bana, “Cüneyt sen burada bekle, ben elbiselerimi sıkayım da biraz kurusun.” dedi. Ben de, “Tamam, hadi seni bekliyorum!” dedim. Kayalıklar çok olduğu için iki kayanın arasına girdi, orda üstünü çıkartacak, eliyle sıkıp silkeledikten sonra kurutup giyecekti... Nazlı iki kayanın arasına girince, şeytan beni dürttü. Zaten karısızlık başıma vurmuştu, gizlice izlesem bir şey olmaz diyerek, tepeyi biraz çıktım, ordan da kayaya tırmandım. Nazlı beni görmüyordu, ama ben onu ayna gibi görüyordum. Arkası bana dönüktü, şalvarını çıkarmış sıkıyordu, ama eteği üstündeydi. Şalvarını sıktıktan sonra kayanın üzerine serdi biraz güneşte kurusun diye. Sonra eteğini de çıkarttı. Off ne güzel bacakları vardı, süt gibi. Yuvarlak götü muhteşemdi. Ben dalmış Nazlıyı izlerken, o da eteğini yan taşın üstüne koymak için döndü, dönünce de beni gördü. Şaşkınlıktan ne yapacağını bilmiyordu, olduğu gibi çömeldi. Çömelince de amı aralandı. Amı biraz kıllıydı ama çok güzeldi. Ben (zaten olan olmuş diyerek) kayadan atladım Nazlının yanına indim. Kendisine yaklaştığımı görünce kaçmak istedi, kolundan yakaladım ve “Eğer rezil olmak istemiyorsan sesini çıkarma, iki dakika işimizi görüp gideriz!” dedim. Nazlı elimden kaçmak isteyince, Nazlıyı hemen kayaya yatırdım ve üstüne çıktım. Altımda daha debeleniyordu, ama kaçışı da yoktu. Hemen pantolonumu ve külotumu çıkarttım. Baktı vermeden kurtulamayacak, biraz sakinleşti. Ben de hemen kıllı amına yumuldum, Klitorisini ağzıma aldım emmeye başladım. Elimle de memelerini okşuyorum. Amı sulanmıştı, am dudaklarını emiyor, dişliyor, dilimi amına sokup gezdiriyordum. Nazlı, “Ne olur acele et, biri gelecek rezil olacam!” diye yalvarıyordu. Haklıydı, fazla zamanımız yoktu. Hemen bacaklarının arasında yerimi aldım, sikimin başını amına soktum ve birden yüklenerek kökledim. Nazlı, “Ahhhh, amımı yırttın, yavaş ol!” diye bağırdı. “Tamam canım!” diyerek içinde biraz bekledikten sonra git gellere başladım. Nazlı artık kendini bırakmış, zevkten, “Aaah oooof haaadiii aslanım sik Nazlı gelini! Ooof ne güzel sikiyorsun! Ohhhhh!” diye inlemeye başladı. Ben de, “Kocandan daha mı iyi sikiyorum?” diye sordum ve yavaşladım. “Hemde bin kat daha iyi, hadiii durma, devam et!” dedi ve tırnaklarını sırtıma geçirerek beni kendine çekiyordu. “Artık kocan ben olacam!” deyip pompalamaya devam ettim. “Tamam yiğidim, hadiii daha hızlı sik karını, amım sana kurban olsun!” dedi... 15-20 dakika siktikten sonra Nazlı gelin üçüncüye boşalmıştı ve ben de artık boşalmak üzereydim, “Geliyorum, içine mi dışına mı boşalayım?” diye sordum. Nazlı da, “İçime boşalt dölünü yiğidim!” deyince, sarsılarak ve böğürerek müthiş bir şekilde içine boşaldım. Nazlının üstünden kalktığımda, Nazlı iki üç dakika öyle durdu. Ben de, “Kalkıyorsan kalk, yoksa birdaha sikerim!” dedim. Nazlı hemen kalktı. Sırtı, kalçası ve baldırlarının arka tarafları kum olmuştu, dereye gitti yıkandı. Ben de külot ve pantolonumu giydim, Nazlıyı bekliyorum. Nazlı dereden geldi, üstünü giydi, şalvarını ve eteğini giyecekti, ben bir daha beline sarıldım, amını okşadım. Nazlı, “Yeter, geç oldu, gidelim!” dedi. Nazlıya, “Her gün sen mi buz götürüyorsun tarlaya?” diye sordum. “Evet, ben götürüyorum!” dedi. “Tamam, artık hergün birlikte götürürüz!” dedim. Nazlı benden kurtuldu, şalvarını ve eteğini giydi, ordan uzaklaştık... Yokuştan çıktık, artık tarlalara yaklaşmıştık. Yolda Nazlı bana, “Ben üç yıldır evliyim, kocam üç yılda senin gibi sikmemişti, en fazla iki dakika sikini içimde tutabiliyor. Ama birdaha senle o işi yapmam, çekirge bir zıplar, iki zıplar, üçüncüsünde kendini ele verir. Ben sik yüzünden ölmek istemiyorum. Sen de peşimi bırak!” dedi. “Hayır Nazlı, peşini bırakmam. Bir kere daha yapalım, peşini öyle bırakırım, söz!” dedim. “Olmaz, yakalanırız ikimiz de yanarız!” dedi. “Tamam söz, birkere daha sikişelim, artık sana karışmam. Hadi, olur değilmi?” dedim. Nazlı gelin başını salladı, “Tama ama nerede yapalım? Bu günkü gibi olmaz, her an biri gelebilir!” dedi. Ben de, “Yarın seninkiler tarlaya gidince ben geleyim evinize!” dedim. “Hayır sen gelme, ozaman sizin evinizde de kimse yok, sizin ev daha uygun, ben gelirim!” dedi, anlaştık. Akşama kadar tarlada çalıştıktan sonra ailemle eve döndük. Babama, “Yarın merkeze gideceğim, biraz işim var, işimi bitirdikten sonra akşam olmadan gelirim.” dedim. Babam da, “Tamam.” dedi. Sabah oldu, saat 5 idi, bizimkilerle birlikte ben de kalktım. Bizimkiler tarlaya gidince pencereden Nazlı gelinin evine baktım. Nazlınınkiler de tarlaya gittiler. Nazlı da hemen ev işlerini yapmaya başladı. Yarım saat geçti, baktım Nazlı yola çıktı ve tarlaya doğru gidiyor. Benden kaçıyordu, sinirden patlamak üzereydim, amına koyduğumun oruspusunu şimdi gidip yolda sikmeli diye düşünürken, birisi en arka odanın penceresini tıklatıyordu. Hemen arka odaya gittim ki, Nazlı! Kimse görmesin diye tarlaya gider gibi gitmiş, evimizin yanından geçmeden hayvan avlusuna girmiş, evin arkasından pencereden içeri girmek için pencereyi tıklatıyordu. Nazlıyı görünce sinirim geçti, hemen pencereyi açtım, elinden tutarak içeri girmesine yardımcı oldum... Pencereyi kapatır kapatmaz Nazlıya yumuldum, dudağını öptüm, elimle de memelerini yoğuruyorum. Nazlı gelin temkinliydi, “Kapı kilitli mi?” diye sordu. Hemen bir koşu kapıyı kilitledim tekrar Nazlıma döndüm. Nazlının üstünü çıkarıp çıplak bıraktıktan sonra ben de hemen soyundum. Nazlıyı dıvana uzatıp bir daha dudağını öptüm, boynunu, ensesini, kulakmemesini sırayla emip yalıyordum. Ordan da memelerine geldim, elimle yoğururken biryandan da yalıyorum, göğüsuçlarını dişliyorum. Nazlı inliyor, “Aaah ooof ne güzel yalıyorsun kocacığım!” diyordu. Memelerinden yalayarak göbeğine, ordan da kasıklarına, en son Klitorisini ağzıma aldım emiyorum. Parmaklarımı da amına sokunca Nazlı gelin sarsılarak orgazm oldu. Amının sularını da yalarken göt deliğini de okşuyorum. Nazlı da eliyle başımı amına bastırıyordu. Burnumu amına sokup, sağ sol, ileri geri yapıyordum. Nazlı kendinden geçmiş, “Ne olur artık sik beni, hadiii, yalvarıyorum, bitirdin beni!” diye inliyordu... Bacaklarının arasında yerimi aldım, sikimle sulu amına fırça atıyorum. Nazlı amını kaldırıp sikime ulaşmak istiyor, “Sookkkk artık yeteeer!” diyordu. Bir hamlede amına girdiğimde, Nazlı bir “Ooohhhh!” çekti. Başladım Nazlının amında gidip gelmeye. Sikim Nazlının amında dans ediyordu resmen. Nazlı kaç orgazm yaşadı bilmiyorum, inleye inleye sürekli orgazm oluyordu. Amı vıcık vıcıktı. Ben daha boşalmamıştım, Nazlının üstünden kalkıp yere ben uzandım, Nazlı da üstüme çıktı, amını sikimin üstüne koydu ve oturdu. Sonra deli gibi oturup kalkmaya başladı. İkimiz de nefes nefese kalmıştık. Ona, “Nazlı hızlı ol, geliyorum!” deyince, Nazlı daha da hızlandı. Ben tüm vücuduma kramp girmiş gibi kasılmaya ve titremeye başladım. Tam boşalmak üzereyim Nazlı birden üzerimden kalktı, “Nazlı niye kalktıınnnn?” demeye kalmadı, sikimi ağzına aldı ve döllerimin hepsini yuttu. Benim şaşkınlıktan ağzım uçuklayacaktı, “Vaaayyy Nazlı geline bak! Bunu da nerden öğrendin köylük yerde?” diye sormadan edemedim. Nazlı da, “Sağlık ocağına İstanbuldan yeni gelen hemşire anlatmıştı birkeresinde. Hep merak ederdim nasıl birşey diye, fakat utandığım için kocama yapamamıştım. Hoşuna gitmedi mi yoksa?” dedi. “Bayıldım!” dedim. Daha kahvaltı yapmamışım, Nazlı da yapmamış, aç acına sikişmekten susamıştım. Ben gittim su içmeye, geri geldiğimde Nazlı giyiniyordu. “Nazlı ne oldu? Niye giyiniyorsun?” dedim. “Artık gitmem lazım!” dedi. “Hayır Nazlı hanım, birdaha yapmadan hiçbir yere gidemezsin!” dedim ve elinden elbiseleri alıp yere attım. Nazlı şaşırmıştı, “Bir kere daha mı yapacaksın?” dedi. “Evet!” dedim. “Benim kocam bir kere yaptı mı bir hafta yapamaz!” dedi. “Eee kızım, ben kocanmıyım? Seni akşama kadar sikebiririm!” deyip Nazlıyı okşamaya başladım. Nazlıyı yere yatırıp hemen 69 olduk. Nazlı sikimi yalarken ben de Nazlının amını yalıyordum. Nazlının götünü parmaklamaya başladığımda, “Ne yapıyorsun? Orası göt!” dedi. “Biliyorum, seni götten sikecem!” dedim. “Yahu amım dururken götümü ne yapacaksın?” dedi. “Dedim ya, götünü sikecem! Kocana götten hiç verdin mi?” dedim. “Hayır vermedim, ama amcamın oğlu beni götten 4-5 kere sikmişti!” dedi. “Acımışmıydı?” dedim. “Evet, ama az acımıştı!” dedi. Ben de, “Ben acıtmadan sikerim! Hadi kalk domal!” dedim... Nazlı kalktı ve domaldı. Hemen arkasına geçtim. Sikimi önce amına yerleştirdim, bir iki git gel yaptım, sikim ıslanmıştı ve amından çıkarıp götüne dayadım. Fakat girmiyor. “Nazlı kendini kasmazsan daha kolay olacak!” dedim. Nazlı kasmayı bırakmış benle konşuyordu, birden Nazlının götüne yüklendiğimde yarısı girmişti. Nazlı, “Aaah götüm parçalandı, ne olur yapma, gel amdan sik beni!” diye bağırdı ve durmam için yalvarmaya başladı. Biraz durdum ve birdaha abandım, yine “Aaah!” dedi ama bu sefer sesi daha yavaş çıkmıştı. Biraz daha durdum ve götünde git gellere başladım. Bu arada amını da elliyorum. 5 dakika geçmişti ki Nazlı zevkten inlemeye başladı. “Ne oldu Nazlıcığım?” dedim. “Oooof ne güzel sikiyorsun, amcamın oğlu götümü sikerken bukadar zevk almamıştım! Götüme koyuyorsun amımdan boşalıyorum! Haaadiii yiğidim daha hızlı sik götümü!” dedi. Harbiden Nazlının amı vıcık vıcık olmuş, amının suları elime akıyordu. 20 dakika kadar Nazlının götünü siktim ve götüne boşaldım... Nazlı kalktı, giyindi ve “Ben artık gidiyorum!” diyerek çıkmak için pencereye yöneldi. “Nazlı birdaha nezaman sikişeceğiz?” diye sordum. “Söz verdin, birdaha sikişmeyeceğiz! Senin beni istemenden daha fazla istiyorum, ama seninle sikişmek uğruna ölmek de istemiyorum, eğer devam edersek illa ki birgün biryerden hata yaparız, yakalanırız, o zaman beni kesin öldürler!” dedi ve pencereden atladı, geldiği gibi sessizce kayboldu.

Orgazmın Ne Olduğunu 35 Yaşında Öğrendim!

Selam Arkadaşlar, ben de Kaymakgibi Sikilen Amlar sitesini hergün takip eden bayanlardan biriyim. İsmim Nurhan, 36 yaşındayım ve 18 senedir evliyim. Almanyada (Stuttgart’ta) yaşıyorum. 18 sene öncesi Türkiyede fakir bir ailenin kızı iken kocam ve ailesi beni istetti. Ailemle zor şartlarda geçinip gittiğimizden, ben de evet dedim. Kocam, kendine ait işyeri olan, maddi durumu yerinde, ama inanın çok odun bir insan. Yani odun demekle, ormandaki ağaçlara hakaret bile etmiş olurum. Kendisi çok yobaz, ama kültürlü seviyeli görünmeye çalışır ve sürekli pot kırar. Kocamın bu haline tam 18 senedir tahammül ediyorum, malesef etmek de
zorundayım. En azından çocuklarım için. Yatak odamıza gelince, inanın anlatmak bile zevk vermiyor. Gerdek gecemiz bile soyunmamızla birlikte 10 dakika sürdü. Kızlıktan kadınlığa nasıl geçtiğimi anlamadım bile. Okşamak, öpmek veya sevmek, kocam olacak odunun tamamen yadırgadığı kelimeler. Yatakta kendi işi bitince sırtını dönüp yatan bir insan. Ne görünümüne bakar, ne de (en nefret ettiğim şey) dişlerinin temizliğine bakar. Haftada bir kez anca dişlerini fırçalar. Evliliğim böyle geçip giderken, garibanlığın verdiği bilinçsizlik sayesinde, (ta ki o güne kadar) bir başka erkeğin cinsel organını bırakın gerçekte, resimde bile görmedim. Kaderime boyun büküp öyle yaşarken, hep bütün kadınların kaderinin böyle benim gibi olduğunu sanırdım. Bir gün bayan arkadaşlarla güne katıldım. İçlerinden bir tanesi, adı Gül, çok sevdiğim ve ailecek gidip geldiğimiz bir kadın, “Yarın bize gel de oturalım, sen neden böyle üzgün ve içine kapalısın, bana anlat!” dedi. Ben de olur dedim. Bir gün sonra onlara uğradım. Çay kahve, pasta börek derken, “Bak canım senin neyin var? Neden üzgünsün? Bugün anlatmadan seni evden çıkarmaycam!” dedi. Ben de başladım anlatmaya. Gül’ün ağzı açık kaldı. İnanamadı. “Sen o kadar güzel bir kadınsın (Kendim 1.70 boyunda, sarışın, 62 kiloda, çok da bakımlı bir kadınım), kocan olacak o salak seni yatakta da mı mutlu etmiyor?” deyince, ilk başta utandım, ama sonra ısrarı üzerine anlatınca, kadın ikinci kez şok oldu. Utanarak, “Senin yatak odan da aynı geçmiyor mu?” diye Gül’e sorduğumda, şok geçirme sırası bana gelmişti. Kadın anlatırken yıllarımın boşa geçtiğini bir kez daha anladım. İnanın öyle ballandıra ballandıra, ‘Şeyi kalın, şu kadar yapar’ falan demedi. Sadece, “Kocam bana hiç kıyamaz, kollarına alır, öper koklar. Uyurken bile arkamdan sarılır, göğüslerimi eline alıp uyur!” demesi bile bana yetmişti. İçimden derin bir Offf çekerek evin yoluna düştüm, kaderime üzülerek. Aradan günler geçtikçe isyanım daha da çoğalıyordu. Kocamın işyerinde çalışırken, kocam aradı, “3-4 günlüğüne Türkiyeye gitmem gerekiyor, sen işçilere ve işyerimize göz kulak ol!” dedi ve kapattı odun. Ben büroda çalışırken, akşama doğru, “Naber lan ibne?” diyerek aniden içeriye Ümit girdi. Ama beni görür görmez çok utandı ve özür diledi. Ümit Gül’ün kocası ve aynı zamanda benim kocamın samimi arkadaşı idi. “Sorun değil Ümit, özür dilemene gerek yok, ama senin ibne Türkiyeye gitti!” dedim ve kahkahayı bastım. “Ya inan kusura bakma Nurhancığım, kocanla biz aramızda böyle şakalaşırız hep, tekrar özür dilerim! Eh madem kocan yok, ben gideyim ohalde!” dedi ve çıkıyordu. “Ne o bizi adamdan saymıyormusun? Gel hele bir kahvemizi iç de öyle git!” dedim. O da utanarak, “Peki!” dedi ve karşıma oturdu. Ümitle bunca yıldır komşu olmamıza rağmen ilk defa sohbet ediyorduk. Kahvelerimizi içerken konuşmamız esnasında fark ettim ki, Ümit kocamın tam tersi bir insanmış. Karizmatik, yakışıklı ve çok sempatikmiş. Kahve için teşekkür etti, kalkıyordu, “Bekle beraber çıkalım, benim de büroda işim bitti!” dedim, beraber çıktık. İşyerimiz evimize biraz uzak olduğu için arabama bindim, ama bir türlü çalışmadı. İyi ki Ümit henüz gitmemişti, “Bir dakika Nurhan, ben bir bakayım!” dedi. Ama maalesef o da çalıştıramadı. “Nurhan ben bir Araç çekme servisi çağırayım, onlar senin arabayı tamirhaneye çekerler, ben de seni eve bırakırım!” dedi. Hava soğuk olmasına rağmen beni çekici gelene kadar yalnız bırakmadı. Nihayet çekici geldi, arabayı yükledi ve biz de Ümitin arabası ile yola koyulduk. Evin önüne geldiğimizde, kapıda benim çocuklar, “Anne biz arkadaşın evine oradan da bir Doğumgünü partisi var oaraya gideceğiz, geç geliriz, bizi merak etme!” dediler. Ümit tam gidecekken ben ısrar ettim, “Bir çay bari iç, soğuktan donduk, Gül’ü de ararız, o da gelir!” dedim. İçeri girdik. Ümit karısını aradı ama ulaşamadı, “Gül’e ulaşamıyorum, ben kaçayım istersen...” dedi. Ben de, “Yok valla, bir çayımı içmeden göndermem, Gül belki aradığını görür ve o seni arar! Sen Lavaboya git elini falan yıka, ben de çay koyayım!” dedim, mutfağa geçtim. Çay demledim, masaya getirdim, sıcak sıcak çaylarımızı içerken sohbete başladık. Havadan sudan konuşurken, neden bilmiyorum ama tesadüfen Ümitin önüne baktığımda pantolonunun önü öyle bir kabarmıştı ki, bir an birhoş oldum. O kadar etkilenmiştim ki, birden benim de bacak aram islanır gibi oldu. Ümit 3 bardak çay içtikten sonra kalktı, ben de onu kapıdan geçirmeye kalktım. Kapıda tokalaştık, “Çok teşekkür ederim Ümit!” dedim, o sırada Ümit elimi bırakmadan beni yanaktan öpüp, “Ne demek Nurhancığım, seve seve!” dedi. Bir arkadaşı ile öpüşürcesine öpmüştü yanağımdan, ama bunu beklemediğimden şaşırmıştım. Kendisi de anladı ve hemen özür diledi, “Bir anlık refleksti inan, çok özür dilerim!” dedi. O an öyle tatlı idi ki, “Olsun, özür dilemene gerek yok, bir de öbür yanaktan öpersen kızmam!” kelimeleri ağzımdan kendiliğinden döküldü... Ümit beni birde öbür yanaktan öptü, ama bu seferki çok daha değişikti, sanki dili de değmişti. O an göz göze geldik ve Ümit, “Şimdi sen de beni iki yanaktan öp, ödeşelim!” dedi hınzırca. Ben de onu yanağının birinden öptüm, öbür yanağını da öperken, dudağını dudağıma getirdi ve tam dudaktan ben onu öpünce, birden bana sarılıp dilini dudaklarımdan içeri soktu. Hemen dış kapıyı kapatıp, koridorda ayak üstü dakikalarca öpüştük. Aman tanrım, bu ne öpme! Sanki öpmüyor diliyle ağzımı sikiyordu. Bir yandan da iki eli ile kalçalarımı sıkıp, vücudumun her tarafını okşuyordu. Üzerimde pek kısa olmasa da eteğim olduğu için, elini hemen eteğimin altına attı ve külotumdan içeri elini sokmaya başladı. İşte o anda bende Film kopmuştu. O an benimle istediğini yapabilirdi. Önüme diz çöküp eteğimi yukarı kaldırdı ve külotumu indirip bacak aramı öpüp koklamaya başladı. Dili ile amımın üstünden yalarken beni öyle bir titreme tuttu ki, hayatımda yaşamamıştım böyle bir şey. Ümit bu alanda çok tecrübeliydi. Elimden tuttuğu gibi beni yatak odasına götürdü. Ben ise sanki şeker görmüş bir çocuk gibi peşinden gidiyordum. Yatak odasında önce kendi soyundu külotuna kadar, sonra beni komple soydu. Beni sırtüstü yatağa yatırdı, ben sikecek diye bacaklarımı ayırıp beklerken, o yine kafasını bacak arama soktu. Belki yarım saat amımı, bacaklarımı ve göğüslerimi yaladı, öptü ve kokladı. Bazen kalçamın arasına dilini sokup götümün deliğini bile yaladı. Kaç kez titreyerek orgazm oldum boşaldım, bacak aram sulandı, inanın aklımda bile kalmadı. Kocam olacak odun, beni hiç mi hiç yalamaz, aksine ağzıma zorla sikini sokardı, ben de iğrenirdim... Ama böyle bir erkeğin yarağı yalanmazmıydı. Şimdi de ben ona ziyafet çekmeliydim. Ümiti sırtüstü yatırıp, külodunu çıkarmamla birlikte devasal bir yarak dışarı fırladı. Çok manyak kalın ve aynı zamanda uzun bir yaraktı bu. Ben sade kocamınki büyük sanarken (başka yarak görmediğim için) bu nerdeyse iki kat büyük ve kalındı. Yarağın kafasını ağzıma almakta zorlanıyordum, ama mecburdum onu yalamaya, istiyordum yalamayı. Ben Ümitin yarağını yalarken, o da beni çevirip amımı yalamaya başladı. Helal olsun valla, ne bitmez iştah, bu ne erkeklik diye düşünürken, “Gel canım, artık beni içine misafir kabul etmenin sırası geldi!” dedi güldü. “Ümit ne olur canımı yakma, 18 senedir ben bunun yarısı kadar yarak yedim, dikkat et!” dedim. Ümit güldü, “Biliyorum aşkım, kocanınkini yüzmede görmüştüm, senin yediğin yarak sayılmaz, ben sana hakiki yarağın tadını gösterecem, ama korkma, kendini bana bırak!” dedi. Beni altına aldı, bacaklarımı ayırdı ve başladı boynumu boğazımı yalayıp öpmeye. Dudaklarını ve dilini çok güzel kullanıyordu. Bir yandan da yarağının kafasını amımın dudakları arasında gezdirmeye başladı. Ben zevkten heyecandan çıldırmak üzere idim. Yarağını her ileri geri sürtmesinde biraz daha derine sokuyordu. Ve en sonunda yarağını amıma soktu. Ama ne yarakmış bu, amımın içini tümden doldurdu resmen. Korkuyordum, ama alabildim hepsini diye de seviniyordum ki, Ümit bir daha yüklendi. Meğer az önce sadece yarısını sokmuş. Taşaklarını amımın dudaklarında hissedince gözlerim faltaşı gibi açıldı. Bacaklarımı sırtına dolayarak, resmen bağladım Ümiti, ileri geri yapmasın diye. Amım o kalın yarağa alışınca bacaklarım kendiliğinden çözüldü ve Ümit başladı ileri geri yapmaya. Kurban olduğum Tanrım ne yarak vermiş, bir saate yakın, evire çevire sikti ve resmen şelale gibi boşalttı beni. 18 senedir yarak yedim diye bildiğim şeyi boşuna yemişim. Sonunda gözümün içine bakarak, “Aşkım korunuyormusun?” diye sorması öyle sevimli idi ki, korunmasam bile “Korunuyorum!” dedirtecek tarzdan. O koca yarağını dibime kadar soktu, ileri geri yapmadan sadece gözlerime bakıp öyle bir tazyikle aktı ki içime, o akarken ben bir daha boşaldım... Amımdan çıkardığında bir baktım ki, yarağı halen inmemiş. Yarağını sıvazlayarak beni tekrar öpüşüp okşamaya başlayınca, bir daha sikmek istediğini anladım ve “Ümit öldüm ben, bugünlük yeter, başka zaman yapalım, bundan sonra ne zaman istersen bu am senin!” dedim. Yanıma yattı, bana sarılıp okşamaya devam etti. Az önceki orgazmın verdiği tatlı yorgunlukla bir ara ben dalmışım. Gözlerim açtığımda, halen beni okşuyor ve kokluyor, kalçamın arasına yine o koca yarağını sürtüp duruyordu. “Ümit kurban olurum ne olur, amım böylesine sikilmeye alışkın değil, öldürme beni!” dedim. Ümit hınzırca güldü ve “Tamam, beni bir de arka kapından ağırla!” dedi. Ben tam, “Anlayamadım?” derken, götümün deliğine o koca yarağını dayadı. Götümden sikmek istiyordu. Korkudan kaçmaya çalıştım, ama nafile. Ümit güçlü kollarıyla bana sımsıkı sarılmış ve “Hadi aşkım, kırma beni! Canımsın, aşkımsın!” diye çocuk gibi yalvarıyordu... Ümiti nasıl kırabilirdim ki? 18 senelik evliliğimden sonra bana ilk defa orgazm yaşatan aşkıma arka kapım kurban olsun dedim ve döndüm, “Bak aşkım ilk defa sen gireceksin oraya, zaten amıma zor aldım, ne gerekiyorsa yap ama acıtma!” dedim. “Tamam aşkım, sen bana krem gibi birşey ver, ama kaygan olsun!” dedi. Çekmecede Bebe Yağı vardı, verdim ve başladı yarağına ve götüme sürmeye. Biryandan da bana talimat veriyordu, “Bak ani hareketler yapma, kendini tamamen bana bırak. Acıdığı zaman söyle, ama sıkma kendini!” dedi. Yağladıktan sonra beni yüzüstü yatırdı, altıma yastık koydu ve ensemi öperek yavaşça yarağını göt deliğime dayadı... Yarağının kafası biraz girerken ölecem sandım, ama vazgeçmeyecektim, kendime söz vermiştim, götümü Ümite vermeyip kime verecektim ki? Yarağının kafası girdi ama götüm de yırtılıyor sandım. Biraz hareketsiz bekleyip, ensemi öpüp ısıra ısıra kalanını da soktu. Sanki ta mideme kadar girmiş gibiydi. Aradan biraz zaman geçince, duyduğum acı sanki gitti, veya götümün deliği uyuştu. Ümit hızlanarak götümde gidip gelmeye başlayınca resmen zevk almaya başladım. Götten sikilmek amdan sikilmekten farklı bir güzel gelmişti bana. Ümit 15 dakika anca dayanabildi ve “Çok dar götün var aşkım, dayanamıyorum gelecem!” dedi. Bu arada ben de bittim ama. Sanki götüme bahçe hortumu girmiş gibi, sıcak döllerini tazyikle fışkıratarak boşaldı götüme ve üzerime yığılıp kaldı. Yarağı götümden 5-6 dakika sonra yavaş yavaş kendiliğinden çıkarken, ben zevkten kendimden geçmiştim. Bir süre birbirimize sarılıp uzandık. Herşey o kadar güzeldi ki, rüyadaydım sanki ve zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım. Aşağıdan sesler geliyordu, çocuklar gelmişti. Hemen kalktım yatakodasının kapısını kilitledim. Duşun yatakodasında olmasından dolayı ikimiz de duşa girdik, yıkandık. Duştan sonra ben çocukların yanına çıktım, fakat Ümit çocuklar uyuyana kadar odadan çıkamadı. Ümiti uğurlarken kapıda beni öptü ve “Beni artık bundan mahrum bırakma!” diyerek bacak arama elini attı ve amımı avuçladı. Ben de, “O artık senin, istediğin zaman, istediğin yerde ve istediğin şekilde sikebilirsin aşkım!” deyip uğurladım.

Baldızımı önce tek, sonra karımla birlikte siktim!

Selam arkadaşlar. Ben de bu özelimi yazmak, rahatlamak istiyorum. Adım Tolga, 6 yıldır evli ve Almanyada, Nordrhein-Westfalen'de yaşayan bir beyim. Karım Ceyda burada Almanyada doğup büyüme. Karım 24 yaşında ve çok sexy bir kadın. Ben de 26 yaşındayım, tabi ben de fena sayılmam yani :)) Karımla mutlu bir evliliğimiz var. Seks hayatımız da çok güzel. İlk başlarda gece gündüz demeden sadece ve sadece sikişir, birbirimizi mutlu ederdik. Son zamanlarda, yatakta karımla sikişirken, değişik değişik seks fantazilerimiz
ortaya çıkmaya başlamıştı. Benim takıntı haline gelen fantazilerimden birisi de, yatakta karımla birlikte ikinci bir kadınla seks üzerine kurulmuştu. Karımla sikişirken hep, "Karıcığım, şimdi şuanda yanımızda bir kadın daha olsaydı ve ben ikinizi de sikseydim, ne güzel olurdu!" deyip, kendimdem geçerdim. Karım ilk başlarda bu fantazime pek ilgi duymuyordu, ama son zamanlarda benimsemiş ve "Tamam, yapalım bunu, bulalım bir kadın..." der olmuştu. Tabii sikiş bitince, gene normal hayatımız devam ediyordu. Bu arada karımın ailesi de burada Almanyadalar. Baldızım daha evli değil ve ailesi ile hiç geçinemez. Yine bir gün ben işten gelince, karım, "Tolga ne olur kızkardeşimi yanımıza alalım, bak böyle giderse orospu olacak. Annemle telefonda konuştum, kızın yemediği bok kalmamış!" deyip ağlamaya başladı. Ben de, "Canım kızkardeşin tabii ki gelebilir! Hem sormana bile gerek yok, gidelim getirelim, burda bizimle kalsın!" dediğimde, karım çok mutlu bir şekilde beni yalayarak öpmüştü. Hemen hazırlandık, kaynanamlara gidip, baldızımı yanımıza almaya ikna ettik. Baldızım Selda 18 yaşında, sülün gibi bir kız. O boy, o endam... iri memeleri dışarı fırlayacak gibi duruyor, dar kot pantolonundan amının izleri belli oluyordu. Yolda baldızım, annesinin onu çok bunalttığını, dışarı çıkmasına bile izin vermediğini sölyeyip ağlıyordu. Karım da, "Tamam Selda, bundan sonra bizimlesin, dışarı da çıkacağız, gezeceğiz de, ama bize dürüst ol, tamam mı?" deyip baldızımı rahatlattı ve eve geldik. Karım o gece benle sikişirken bir başka iştahlıydı. Tabii, kardeşinin bizde kalmasına izin verdim ya :)) Karımla yatakta sikişirken yine fantaziye dalmıştık ve ben yine, "Şimdi bir kadın daha olacaktı ki, ikinizi de sikip döllerimi yalatacaktım..." demeye başlamıştım. Karım da, "Ben de ozaman bugün sana kendi fantazimi anlatayım..." diye başladı ve devam etti, "Ben de iki erkek, iki yarak istiyorum! Beni götümden ve amımdan aynı anda sikin istiyorum!" diye. Bu fantazi bana önce şaşkınlık, sonra da zevk, heyecan vermeye başladı. O gün sabaha kadar üç kez siktim karımı... Sabah kalktığımda, baldızım gecelikle odasından çıkıp, "Günaydın Enişte!" deyince, gözlerim fal taşı gibi açılıverdi. O ne bacaklar öyle... Sülün gibi karşımda bembeyaz bacaklar ve güzel bir Ahu. Gözlerimi alamadım baldızımdan. O gün işyerinde akşama kadar baldızımı düşündüm. Tuhaf bir istek vardı içimde. İşten bir iki saat erken çıkıp bir an önce eve gidip, baldızımı görmek için can atıyordum. Ve eve geldim. Karım çalışıyordu ve daha üç saat sonra çıkacaktı işten. Kapıyı çok yavaş bir şekilde açtım. Baldızım yoktu içerde. Ben de ses çıkartmadan banyoya bakmaya gittim. Baldızım banyodaydı ve evde kimse yok nasılsa diye banyonun kapısını kapatmamıştı. Amını traş ediyordu. O an şaşkınlıkla ve içimi gıcıklayan bir duyguyla hemen mutfağa geçtim. Su vanasını kapatıp, hemen kahvemi ve gazetemi alıp beklemeye başladım. Baldızım söylenerek geldi mutfağa. Mutfakta beni görünce saşırdı. Amı götü yarı köpüklü bir şekilde ortada, "Enişte?!? Sen ne arıyorsun bu saatte evde!?!" diyerek şaşırdı ve baka kaldı. Ben de, "Hayırdır, ne oldu?" diye sordum. Baldızım elindeki havluyla amını kapatarak, "Sorma, sular kesildi, duş alıyordum, yarım kaldı!" deyip hemen banyoya geri döndü. Ben iyice azmıştım artık, onu sikecektim. Baldızıma, "İstersen bir bakayım, belki arıza banyodadır!" deyip hemen banyoya daldım. Orada jileti görünce, "Ooooo, amını mı traş ediyordun güzelim?" dedim. Baldız utandı ve kafasıyla yere doğru bakarak evet anlamında işaret yaptı. Ben de, "Garip, ama iyiki de sular kesilmiş, yoksa seni nasıl görürdüm bölye... Ben bir su vanasına bakayım!" deyip banyodan çıktım. Bu ona ilk yaklaşmamdı ve olumlu idi. Hemen mutfaktaki vanadan suyu açıp tekrar banyoya daldım ve "Sular geldi mi, bir baksana Selda?" dedim. Selda suya bakmak için eğilirken, yarım köpüklü amı arkadan ayna gibi ortaya çıkmıştı. Bu arada kalkan sikimi saklamam imkansızdı. Baldızım, “Evet geldi Enişte!” deyip döndüğünde, gözlerini alamayıp kalkmış sikime bakıyordu. Ben, "Hadi sen amını traş etmeye devam et tatlım!" deyip çıktım. Salonda televizyonu açıp seyretmeye başladım. Ama kafam hep baldızımdaydı. Tazecik vücudu beni etkilemişti. O tazecik amının suyunu mutlaka yalamak istiyordum... Bir süre sonra baldız banyodaki işini bitirip, üzerinde bir bornozla salona geldi. Ona, "Eee, nasıl gidiyor bakalım, alıştın mı eve?" diye sordum. "Evet alıştım, sağol Enişte." dedi ve yanıma oturdu. Şampuan ve krem kokusunu alan benim yarrak adeta kudurmuştu. Gerçekten çoktandır böyle kalkmamıştı yarrağım. Baldızım da çaktırmadan yarrağıma bakıp, iyice yanıma yaklaşıyordu. Baldızıma, "Gerçekten anlattıkları kadar çok erkek arkadaşın oldu mu?" diye sorunca, "Yoooo, olmadı!" diye korku dolu cevap verdi. Ben de, "Korkma, sen yetişkin bir kız oldun, tabii ki erkek arkadaşların, sevgililerin olacak. Maşallah, baksana her şeyin yerinde!" deyip saçlarını okşamaya başladım. Kendimi fazla tutamadım ve "Bak Selda canım, sana bir şey söylemek istiyorum, ama bu bir sır olarak aramızda kalacak, tamam mı? Seni çok beğeniyorum, senin için erken geldim bu gün eve!" dedim. O da hafif kızararak, "Enişte ben de seni çok beğeniyorum, ama ablamla evlisin!" dedi. Ben de, "Düşündüğün şeye bak. Hem bir başkasına vereceğine, bana ver tatlım. Ne de olsa eniştenim senin!" deyip iyice yaklaştım. Dudaklarından öpmeye başlayınca titremesini hissettim bir ara. Ama ben artık duramıyordum. Ona, "Seni şimdi yedi kat göklere çıkaracağım birtanem!" dedim. O da kendini iyice bıraktı zaten. Ben, hafiften dudaktan boyundan derken, o arzuladığım nemli ve kaymak gibi amının dudaklarını öpmeye başlamıştım bile. Tertemizdi amı. Yeni banyodan çıktığı için vücudu daha bir diri idi. Artık o da rahatlamış ve bana karşılık veriyordu. Bir ara kemerimi açıp hemen benimkini eline aldı. Sonra da yalamaya başladı. Aman Tanrım, o da neydi, baldızım sikimi öyle güzel yalıyordu ki, sanki dondurma yalar gibiydi. Kesin daha önce yarrak görmüştü bu zilli. Ona, "Daha önce yarrak yedin mi hiç?" diye sordum. Kafasını aşağı sallayıp, "Evet aşkım, ben başkalarıyla sikiştim, rahat rahat sik beni, kız değilim ben!" deyince, ben dururmuyum, hemen yatırdım ve amına girmeye başladım. Ben soktukça baldızım Selda zevkten çılgınlar gibi bağırıyordu. Taze ve dar am sikmek gerçekten güzeldi, sanki daracık bir göte girer gibi giriyordu amına sikim. Amında gidip gelmelerimde onun boşaldığını hissedebiliyordum. Ve sonunda ben de gelmek üzereyken yarrağımı amından çıkarıp ağzına dayadım ve ağzına boşaldım. Selda azgın bir oruspu gibi hepsini yalayıp yuttu ve hemen banyoya koştu... O günden sonra fırsat buldukça baldızımı sikiyordum. Tabii karımı da sikiyordum, ama karımın baldızımı siktiğimden haberi yoktu. Karımı sikerken, yine yatakta hep ikinci bir kadını hayal edip, hem karımı hem kendimi çıldırtıyordum. Yine bir gece karımı sikerken aynı fantazimi anlatmaya ve karımı kendinden geçirmeye başladım, "Seni ikinci bir kadınla beraber sikmek istiyorum aşkım. Önce benim fantazimi gerçekleştirelim, sonra seni ikinci bir erkekle beraber sikeceğiz!" diyordum. Karım kudurmuş gibi sikimi yalıyor, "Ben de istiyorum kocacığım, ne olur yapalım bunu artık!" diyordu. O gece biz sikişirken bir ara yatak odamızın kapısına gözüm takıldı, anahtar deliğinde hareket eden bir karartı gördüm. Baldızım gizlice bizi izliyordu. Ben de karımı oldukça sert sikiyor, özellikle bağırmasını ve inlemesini sağlıyordum. Sikiş bitip de tuvalete gitmek için odadan çıktığımda, salonda baldızım büyük bir hışımla amını ovalıyordu. Beni görünce, "Enişte ne olur, ben de sikişmek istiyorum, ben de yarrak istiyorum!" diye yalvarıyordu bana. Ben de, "Benim için hava hoş, ablan kabul etse, biliyorsun ben dünden razıyım!" dedim. O an aklıma birşey geldi ve “Sen yarım saat sonra bir bahane uydur yanımıza gel, bir bakalım neler olacak...” deyip tuvalete gittim. İşim bitince, elimde bir şişe şarapla geri girdim yatakodasına. Karıma hemen bir duble verdim ki, maksadım sarhoş etmekti. Karım arka arkaya yuvarladı şarabı. Ben tabi boş durmuyor, karımı yalayıp yutuyorum ve hep ikinci kadından, ikinci erkekten bahsediyorum. Karım da, "Tamam aşkım, yapalım!" diye çıldırıyordu. Karım bu arada iyice çakırkeyif olmuş ve "Hadi aşkım, sik beni! Kiminle istiyorsan sik beni!" demeye başlamıştı. Tam yarağımı karımın amına soktum ve sikmeye başladım ki, o sırada baldızım kapıya vurdu ve "Abla, ben korktum, yanınıza gelebilirmiyim?" diye seslendi. Hemen toparlandık ve yorganı üstümüze çektik. Karım sarhoşluğun verdiği rahatlıkla, "Gel canım, ama şu an üstümüz başımız dağınık..." dedi. Harika, işte benim için filim burada başlıyordu. Baldızım sevinçle içeri girdi. Yatağa girer girmez de ablasına sarılıp yanağından öperek teşekkür etti. Karımla sikişimiz yarım kalmıştı ve istekli karım da kendinden geçercesine bana bakıp kıvranıyordu. Ben ikisini seyretmeye dalmışım. Tanrım, ne güzel bir manzaraydı! Karım ve baldızımla aynı yatakta idim. Biraz onları seyrettikten sonra karıma yaklaşarak, "Ne güzel, sanki iki karım var yatakta!" diyerek karımın amını ellemeye başladım. Karımın amını okşadığımı farkeden baldızım da, "Abla, ben de sikilmek istiyorum. Ne olur, beni yabancı biri sikeceğine eniştem siksin. Ya değilse valla gidip başkasına siktirecem. Canım yarrak istiyor! Nolur abla, eniştem ikimizi de siksin, lütfen abla!" deyince, karım gülerek, "Demek öyle küçük orospu! Yabancı biri sikeceğine, benim kocam sikisin ikimizi, ha? Tamam siksin, ama sıranı bekle, önce beni sikecek!" dedi ve yorganı açtı... Sonra da beni üzerine çekerek, "Hadi aslanım, şu yarım kalan işimizi bitirelim, sik beni! Bak fantazin gerçekleşti, iki tane kadın var yatakta. Hadi, tadını çıkar!" dedi. Yarağım zaten hiç inmemişti, karımın amına soktum ve yavaş yavaş sikmeye başladım. Baldız ise hiç vakit kaybetmeden geceliğini ve külodunu çıkardı ve kendi amını okşamaya başladı. Ben de elimi baldızın memelerine attım. Odada sadece iniltiler vardı, herkes inliyor, zevk alıyordu. 10 dakika sürmeden karım boşalmıştı. Şimdi sıra baldızımın o küçük tatlı amındaydı. Karımın üstünden kalkıp, baldızımın bacakları arasına geçtim ve amına kökledim. Ben amına pompaladıkça, baldızım kendinden geçiyor, "Ohhhh, sik beni Enişte!" diye deli gibi inliyordu... Sabaha kadar ikisini de siktim. Sonra hep birlikte uykuya dalmışız. Sabah uyandığımda karımdan korkuyordum. Ama öyle olmadı. Karım, “Aşkım, artık kardeşim de karın sayılır. Kardeşim kendini yabancı birilerine siktireceğine, onu da sen sik hep, ona da kocalık yap!” deyip, öperek sarıldı bana. Bunu duyan baldızım, "Abla kızmazsan birşey itiraf etmek istiyorum. Sen yokken ben eniştemle sikiştim, zaten benim de kocam olmuştu!" deyince karım da gülerek, “Bunu hissetmediğimi mi sanıyordun, küçük orospu?” dedi ve birlikte gülüştüler. O günden sonra yatağım şenlenmişti. Artık, hergün işten erken eve nasıl giderim diye planlar yapıyor, eve biran önce varmanın yollarını arıyordum. Eeee, sikilmek isteyen iki tane am evde beni bekliyordu nede olsa :)) Bu taa ki bir gün karımla ve baldızımla sikişirken, karımın bana, "Aşkım, biz de iki erkek tarafından sikilmek istiyoruz!" demesine kadar sürdü. Şimdi karımı ve baldızımı bir başkasına siktirmem lazımdı. Bu aklıma geldikçe içim bir tuaf oluyor, ama biryandan da tahrik oluyorum. Karımı iki yarakla sikmek... Baldızımın o küçük dar amını bir başkasına sunmak...

Kuzenim Bikiniyle Domalınca Şeftalisine Çıldırdım!

Ben denizcilik sektörüyle uğraşan, geliri ve imkanları iyi bir gencim. Fiziki yapım yeterince iyi, güçlü ve kaslı bir yapıya sahibim. Birgün gemi kontrolünden geldiğimde kuzenim ve halam bizdeydi. Yazın sıcak olduğu için oldukça terlemiştim. Annemler, “Yemek hazır hemen duş al yemeğe katıl!” dediler. Güzel ve çok odalı triplex evimiz var, hemen üst kata çıktım duşumu aldım ve yemeğe katıldım. Uluslararası ilişkilerde okuyan kuzenim tatile gelmişti. Gayet keyifli bir şekilde yemeklerimizi yedik. Kızkardeşim, “Abi bizi Aliağaya çarşıya götürüp gezdirsene!” dedi. “Peki olur!” dedim, arabayla sahilden Aliağaya gezmeye gittik, kafelere, barlara takıldık.
Alkolü severim, Rakı içerim. İzmirin Rakısı meşhurdur, havası da, kızları da adama Rakıyı içirir. Rakımı içtim, kuzenimle kızkardeşim de bira içtiler. Vakit geç olmuştu. Eve geri geldik. Halamlar gitmişti. Kuzenim bizde kalacaktı. Kuzenim, “Benim daha uykum yok, evin önündeki havuza girelim, hararetimiz sönsün!” dedi. “Olur!” dedim, kuzenle havuza girdik gece vakti. Kuzenim bikinisini giymiş, iri göğüsleri küçük kalçası gözüme takılmıştı. İçim bir tuhaf oldu. Kuzenimle havuzda yüzüp el şakaları yapamaya başladık. Bu arada babamlar da eğlenmekten gelmişti, “Çocuklar biz yatıyoruz, siz de üşütmeyin gece vakti!” deyip odalarına gittiler. Biz biraz yüzdükten sonra havuzdan çıktık... 2 havlu vardı yanımızda. Kuzenin havlu havuzda ıslandığı için, kurulanmak için benim havlumu aldı. Kuzenim ayaklarını kurulamak için önümde domalınca, bikinisi amının dudakları arasına sıkışmış, şeftalisi ve götünün deliği belirginleşmişti. Doğrulunca da uçları sivrilmiş göğüsleri bikiniden taşıyordu. O manzara karşısında çıldırmıştım ve benim yarak anında kalkmış, sertleşmişti. Kuzenim kurulandıktan sonra bana, “Nem çok fazla, terden uyuyamam, çok sıcak, senin odada klima var, ben de senin odada diğer yatakta yatsam olur mu?” dedi. “Olur!” dedim. Elimde olmaksızın aklımdan kuzenimi becermek fikirleri geçiyordu. Kız arkadaşımdan ayrılalı aylar olmuştu, aylardır sex de yapmamıştım. Odama çıktık. Ben altımda mayo, üstüm çıplak halde yatağıma girdim. Kuzen benim tişörtlerden birini aldı ve ışığı söndürüp, bikinisinin üstünü çıkarıp, benim tişörtümü giydi. Tam küçük yatağa yatmak üzereyken seslendim, “Kuzen benim yatak iki kişilik, gel yanıma uzan!” dedim, o da kabul etti. Girdi benim yatağa ve iyi geceler dileyerek, bana arkasını döndü yattı. Biraz zaman geçtikten sonra, kolumu kuzenimin omuzlarına değdirdim. Hiç tepki vermedi. Yan dönüp, hafifçe yaklaştım ve sikimi kuzenimin kalçalarına değdirdim. Tepki vermesi halinde uykumda yapıyormuşum numarasını çekecektim, fakat yine tepki yoktu. Bundan cesaret alıp biraz bastırınca, sadece, “Ihhh!” diye inledi, sanki zevk alıyor gibiydi. Ben hareketsiz kalınca, kuzen kalçalarını bana doğru ittirdi... Üzerimizde çarşaf örtülüydü. Biraz geri çekilip mayomu çıkardım ve tekrar arkasına yanaştım. Elimi de kuzenin üzerine attım, göğüslerine geldi. Sütyensiz memeleri taş gibi ve oldukça iriydi. Memelerine hafif hafif dokunmaya başladığımda kuzenim de belli belirsiz inliyordu. Elimle kalçalarına indim, bikinisine rağmen ateş gibiydiler. Sonra amına dokundum, bikinisinin amına gelen kısmı sırıl sıklam olmuştu. Amını okşamaya başlayınca kuzen kıpırdandı, ben de elimi çekip arkasından biraz uzaklaştım. Kuzen bir iki kez sağa sola döndü. Ben gözlerimi kapadım uyuma numarası yaptım. Kuzen tekrar arkasını bana dönüp yattı. Az daha bekledim. Kuzenin uyuduğunu düşünerek sikimi yeniden kalçalarına dokundurduğumda kalbim duracaktı, kuzen bikinisini çıkarmıştı! Sikimi az aşağı sürttüm, çıplak amının ateşini hissediyordum. Bunu uykusunda yapmış olamazdı, fakat hiç ses te çıkarmıyordu... Biraz daha dayandım kuzene, benim yarağın başı amının dudaklarını aralayıp deliğin ağzına değiyordu. Amına sokup sokmamak için terddütteydim ki, kuzenim aniden kendini bana doğru ittirince benim yarak arkadan amına girdi. Korkuyla ve kısık sesle, “Özden ne yaptın?” dedim. O da, “Sok, korkma bakire değilim, seni istiyorum Aydemir!” dedi. Ne kadar rahatladığımı anlatamam. Ben artık ileri geri yaparak amına sokmaya başladım. Amı vıcık vıcık olmuş, sular sızıyordu. Sonra kuzenim sırtüstü yatıp beni üzerine çekti. Artık deli gibi öpüşerek sikiyordum kuzenimin amını. Sonra domaltıp sikmeye devam ettim. Kuzenim orgazm olduktan hemen sonra, ben de amından çıkarıp beline fışkırarark boşaldım... O gece sabaha kadar 3 kez sikiştik kuzenimle. Sabah kahvaltıdan sonra kuzenim, “Ben İzmire gideceğim, gideceksen beni götürürmüsün?” dedi. Evden çıktık, atladık arabama. Aliağadan ayrılmadan kuzenim fermuarımı açtı, sikimi ağzına aldı ve bir kez de arabada ağzıyla boşalttı. Ogün bugündür kuzenimi her fırsatta sikiyorum. Yakında kuzenimin okulu bitiyor ve Konyaya öğretim görevlisi olarak gidecek. Ben de gidip sikebilsem çok iyi olacak, ama babamlara ne derim bilmiyorum, bir formül bulmam lazım...

Annemin Tokmakçısı Yılbaşında Annemi Sikerken!

Merhaba ben Engin. 18 yaşındayım. 5 kardeşiz, 4 ablam var, ablalarımın hepsi evli. Babam 54 yaşında, uzun yol şöförü. Haberi olmadan sürdüğü araçta kaçak maddeyle yakalanınca, kaçakcılık suçundan hapse girdi, halen hapiste. 3 yıl olmuştu babam hapse gireli ve çıkması için 1 yılı kalmıştı. Annem 50 yaşında, uzun siyah saçları olan, dolgun göğüslü ve kalçalı, yaşına ve bu kadar çocuk doğurmasına rağmen, halen taş gibi bir kadın. Babam hapse girdikten sonra annem kapandı. Annem 3 senedir kimseyle ilişki yaşamıyordu, ben öyle biliyordum. Bir gece tuvalete gitmek için kalktım, ışıkları yakmamıştım. Annemin odasından sesler geliyordu.
Merak ettim, anahtar deliğinden baktım ve annemi mastürbasyon yaparken gördüm. Amını nasıl parmaklıyordu, “Uff uff!” sesleri çıkarıyordu. Baka kalmışım. Annem kısa kısa inliyordu. Sonunda derin bir, “Ohhhh!” çekti, boşalmıştı herhalde. Sonra eliyle amını okşamaya başladı. Sessizce odama geri döndüm. O geceden sonra annemi takibe almıştım... Bir seferinde okuldan eve gelirken, bakkal Bora abiyi bizden çıkarken gördüm, o beni görmedi. Bora abi de 50 yaşlarında, kır saçlı bir beydi. Eve girdim, annem banyodaydı. Fırsattan istifade annemin yatakodasına baktım. Annemin yatağı dağınıktı ve yatağın üstünde 2 adet kullanılmış prezervatif vardı, içinde döller vardı. Annemin beyaz kırmızı noktalı külodu da yerde duruyordu. Anladım ki, bakkalcı Bora abi annemi sikmişti. Hemen evden çıktım, dışarda biraz oyalanıp, birşey olmamış gibi eve tekrar geldim. Akşam da 5 aylık hamile olan ablam misafir geldi, oturuyorduk. Annem gri renkte tayt giymiş, külodu belli oluyordu. Annem olmasına rağmen çok fena azmıştım. Annemin Bora abiyle sikişmesini göremediğim için kafayı yiyordum. Aklıma annemin odasına kamera yerleştirme fikri geldi... Ertesi gün 2 tane Wireless (kablosuz) kamera aldım ve annemin odasına değişik açılarda yerleştirdim, kameraları da Laptopuma bağladım. Denedim, kameralar mükemmel çalışıyordu ve internetten görüntüleri Laptopuma aktarıyordu. Artık annemi Laptopumdan izleyecektim. Gece oldu, annem yatmak için gidince, ben de hemen odama girip Laptopumu açtım. Annem taytını ve beyaz külodunu çıkardı, amcığı parlıyordu, amının kıllarını kesmişti. Siyah bir külot giydi ve sütyen takmadan geceliğini giydi, yattı. Amını biraz okşadıktan sonra odanın ışığını kapatıp uyudu. Artık geceleri sürekli annemi izliyordum. Nezaman annemle bakkal Boraya alışverişe gitsek, annemle Bora abi gözleriyle oynaşıyorlardı. Bakkaldan çıkınca dikkat ediyordum, Bora abi de hep arkamızdan çıkıyor ve annemin götüne bakıyordu. Yanlarında ben olduğum için fazla açık vermiyorlardı. Neyse, yılbaşı gecesi olmuştu, hep beraber ablamlarda toplanacaktık ve yılbaşını orda geçirecektik. Annem bana, “Siz gidin eğlenin, benim eğlenecek halim yok, evde kalacağım!” dedi. “Tamam.” dedim ama şüphelenmiştim. Ben ablamlara gitmek için odamda hazırlanırken annemi telefonla konuşurken duydum. Bora abiyle konuşuyordu herhalde, “Benim oğlan akşam gidecek, gece gel de sik beni, hayatım özledim seni!” diyordu... Ben Laptopumu aldım ve ablamlara gittim. Ablamlar salonda TV bakıyorlardı, ben ise diğer odaya geçtim ve kulaklığı da taktım, Laptopun başında annemle Bora abinin sikişmeleri bekliyordum. Sonunda annemle Bora abi yatakodasına gelmişti. Bora abi annemi yatağa attı ve hemen üstüne çıktı, öpüşmeye başladılar. Annem başörtüsü, yeşil bluz ve uzun etekleydi. Bora abi annemin bacaklarını açtı, arasına girdi ve öpüşmeye devam ettiler. Annemin amını okşamaya başladığında, annemden, “Mmhhhh, ımmmm, ohhh!” sesleri çıkıyordu. Annem, “Hadi Boracığım soyunalım, sikini yemek istiyorum!” diyordu. Bora abi de anneme, “Acele etme azgın şırfıntı, sana gününü göstereceğim!” diyordu. Sonra annemin başörtüsünü ve eteğini çıkardı, altında kırmızı dantelli külodu vardı. Anemin yeşil bluzünü de çıkarınca kırmızı sütyen vardı. Annem herhalde yılbaşı diye kırmızı sütyen külot giymişti... Bora abi annemin sırtını öpüp okşuyordu, annem de inliyordu. Sonra annemi sırtüstü uzatıp, külodunu çıkardı. Bora abinin dokunmalarında annem sürekli, “Oyy, ohh!” sesleri çıkarıyordu. Artık annemin amını yalıyordu ve annemin inlemeleri yükselmişti. Bora abi annemin inlemelerine aldırış etmeden annemin amını yalamaya devam ediyordu. Annem, “Tamam boracığım yeter, biraz da ben senin sikini yalamak istiyorum!” dedi. Annem herhalde boşalmıştı. Bu sefer Bora abi uzandı, annem onun pantolonunu çıkardı. Külodunu da çıkarınca gözlerime inanamadım, Bora abinin yarağı acaip kalın ve büyüktü. Annem hemen yarağı emmeye başladı. Bora abi de, “Yala orospu, iyi yala da kocan içerdeyken yarak nedir unutma!” diyordu. Annem Bora abinin baldırlarını, taşaklarını ve yarağını nasıl yalıyordu öyle, ‘Mucuk mucuk’ sesler çıkarıyordu. Bora abi ise kendinden geçmiş bir halde inliyordu. Annem, “Boşalma sakın Bora!” diyordu... Annem sonra Bora abinin sikinin üstüne oturdu, ama Bora abide hiçbir faliyet yoktu. Annem, “Bora ne oldu? Hadisene!” dedi. Bora abi, “Dur kımıldama, boşalacağım galiba!” dedi. Annem, “Ne oldu bugün sana böyle aşkım?” diyerek üstünden indi ve yarağı ağzına alarak boşalttı. Bora abi, “Ben de bilmiyorum ne oldu bana? Biraz duralım, birer sigara içelim öyle başlayalım.” dedi. Annem de, “Tamam aşkım!” diyerek birer sigara içtiler. Sonra Bora abi anneme, “Geciktirici emziklerden versene!” dedi. Demek ki kendi aralarında Prezervatife Emzik diyorlardı. Annem çekmeceden çıkardı Prezervatifi, yarağına biraz sakso çekip kaldırdıktan sonra taktı. Bora abi anmemi yatırdı, bacaklarını kaldırdı, yarağını amına soktu. Annem, “Gir içime, iyice gir! Oohhh, uf, uf!” diye inlemeye başladı. Bora abi annemin amında gidip gelmelerini hızlandırdığında, annem zevkten çılgınca bağırmaya başladı. Annem yine boşalmıştı galiba... Bora abi yarağını annemin amından çıkardığında, annem nefes nefese, “Çıkarma, devam et! Devam et!” diye bağırıyordu. Bora abi annemi kucağına aldı ve amına geçirip annemi zıplatmaya başladı. Annem deli gibi inliyor, bağırıyor, “Yarağına kurban olurum, sik beni, erkeğim benim!” diyerek kucağında hopluyordu. Bora abi de alttan hızlıca çakıyordu annemin amına. Sonra annemi domalttı ve “Götüne sokacam, tamam mı aşkım!” dedi. Annem de, “Hadi sok, nereye sokacaksan sok, gir bir deliğe, hadi, hadi!” diye inliyordu. Bora abi bir hışımla soktu annemin götüne. Hemen girmişti, hemde hiç zorlanmadan, hem de köküne kadar. Demek ki Bora abi annemi daha önce de götten sikiyordu. Annemin götüne pompalamaya başladığında çıkan şap şap sesleri annemin inlemelerine ve bağırmalarına karışmıştı. Bora abi iyice hızlanmıştı. Annem, “Geliyormusun?” dedi. Bora abi, “Hıı hı!” diye inleyerek, “Geldim aşkım, geldim! Oohhhh!” dedi birden ve annemin üstüne yığıldı kaldı. Annemin götüne boşalmıştı. Sonra yatakodasından çıktılar, herhalde duşa gittiler. Bunları gördükten sonra Laptopu kapattım ve ablamların yanına salona gittim. Karışık duygular içerisindeydim. Babam hapisteyken annem kendini tokmakçısına siktirmişti, hemde yılbaşı gecesi. Üstelik bunlar benim gördüklerimdi sadece. Annem belki başkalarıyla da sikişiyordu, çünkü çoğu zaman süslenip püslenip, “İşim var!” diyerek dışarı çıkıyor...

Karımla Gittiğimiz Tatilde Sapık Sikişmeler!

İnternette tanıştığım Hülya ile webcamda pek çok kez sanalseks yapmıştık. İkimiz de evliydik, ama bu işi Reele taşıyıp birbirimizin gerçek tadına bakmak istiyorduk. Fakat şehirlerimiz uzak olduğu için orta bir yol bulamıyorduk. Bunun için yazın tatillerimizi aynı yere denk getirerek yapma konusunda anlaştık. Maddi sıkıntımız olmadığı için Antalyada büyük 5 yıldızlı bir oteli ayarladık ve aynı tarihlere rezervasyon yaptırdık. İkimiz de bu işi reele dökeceğimiz için oldukça heyecanlanıyorduk. Tatilde nasıl sikişeceğimizi birbirimize
anlatarak boşalıyorduk. Hülya aldığı bikinileri giyerek webcamda bana gösteriyordu. Hepsi birbirinden hoş ve tahrik ediciydi. Gideceğimiz otelin konukları yabancı ağırlıklı olduğu için, ben de karıma açık bikiniler aldırdım. Belki de karımı aldatmanın vicdan azabını böyle gideriyordum. Karımın da içinde bu tür şeyleri giymek için istek olunca havalara uçtu. Günler su gibi akarak Temmuz ayında tatil günümüz geldi çattı. Büyük heyecanla otele geldik. Karıma çaktırmadan gözlerim etrafta Hülyayı arıyordu. Resepsiyonda kaydı yaptırıp odamıza çıktık. Karım, “Ben bir duş alıp eşyaları yerleştireceğim.” dedi. Ben de bu fırsatı değerlendirip oteli gezmek (ve Hülyayı aramak) için çıktım. Lobiydi, bardı, havuz kenarıydı, sahildi derken, birden webcam aşkımı, daha önce gösterdiği seksi bikinisi ile karşımda görünce kalbim duracak sandım. Kocası yanında değildi ve o da beni arıyordu. Birkaç saniyelik bir duraksamadan sonra aynı Türk filmlerinde olduğu gibi koşarak birbirimize özlemle sarıldık. Yaklaşık 8 aydır webcamda gözlerimle siktiğim vücut artık elimin altında ve dip diri idi. Heyecandan titriyordu... Hemen sahildeki kayalığın arkasına geçtik. Sikim kazık gibi olmuştu. Kayaların arkasına geçer geçmez dudaklarımız birleşti. Ellerimi bikinisinin içine sokarak o tatlı amcığı elledim. Birden sulanmaya başlamıştı. Şortmun önü Amerikan fermuar olduğu için kolay açılırdı. Havanın sıcak olması ve gelirken arabada karıma sakso çektirmek için içime külot giymemiştim. Hemen yarrağımı çıkardım. Hülyanın bikinisini yana çekerek, sikimi amına kökledim. Ağzından tatlı bir, “Ohhhh!” çıktı. Amcığı ıslak olduğu için sikim hemen kaydı içine. İçine girme hayalleri kurduğum amcığın içini dolduruyordum. Dudakları dudağımda, sikişirken özlem gideriyorduk. İkimiz de azgın olduğumuz için hemen boşaldık. Gerçi onun boşaldığını bilmiyorum, bana boşaldığını söyledi. İçine boşalan sikim yavaşça küçüldü, döllerim yavaşça bacağından aşağı süzülüyordu. Gören olmasın diye hemen sikimi şortun içine soktum. Onun da bikinisinin altını düzeltip, tatlı amcığını gizledik. Bacaklarından süzülen döllerimi de denize girerek temizledik. Böyle planlamamıştık, ama anlık gelişen bu ilk sikiş çok hoş olmuştu. Biraz denizde yüzüp sohbet ettik. Hülya ve kocası bize göre daha uzak mesafeden geldikleri için, kocası uyumak istemiş, Hülya da beni bulmak için dolaşmaya çıkmış, tatlı aşkım. Cafede birer bira içerken, 10 gün boyunca nasıl sikişeceğimizi planladık. Her ihtimale karşı yanıma 2 kutu güçlü uyku ilacı almıştım, yarısını Hülyaya verdim. Eşlerimizi şüphelendirmemek için daha fazla oyalanmadık, otele geri geldik ve odalarımıza çıkmak için ayrıldık. Karımın yanına gitmeden önce lobideki WC'de sikimi güzelce temizledim. Odaya girince karımı çırılçıplak vaziyette eşyaları yerleştirirken buldum. Evde de karımın hep çıplak dolaşmasını isterdim. Öyle görünce sikim birden şahlandı. Odamız denize baktığı için görülme gibi bir derdimiz yoktu. Balkonların yan tarafları yüksekti, anca eğilerek bakarsan yan odanın balkonu görülüyordu. Karım buna çok sevinmişti, çünkü balkonda çırılçıplak güneşlenip her tarafını yakmak istiyordu. Amının kıllarını almış tertemiz olmuştu. Domalıp dolaba tangalarını yerleştirirken yavaşça arkasına sokulup götüne bir dil darbesi attım. Karım, “Ayy!” diye irkildi. “Ne oldu kız? Yabancı değilim, kocanım!” dedim. Karım gülerek, “Yabancı olsaydın böyle tepki vermezdim!” dedi. “Nasıl verirdin?” deyince, “Daha çok domalırdım!” demez mi... İçimden (Bak sen benim orospuya, canı neler çekermiş!) dedim, bunu yatağa yatırıp amına yumuldum. Karımın amı vıcık vıcık olmuştu. “Ne oldu kız sana böyle? Acaip sulanmışsın!” dedim. “Yan tarafta sikişenler vardı, onları seyredince böyle oldu!” dedi. “Nasıl yani?” diye sorunca anlatmaya başladı. Karım banyo yaptıktan sonra çırılçıplak balkona çıkmış. Yan odada Alman bir çift varmış, ‘Ahh ohh’ sesleri gelince karım yan balkona kafayı uzatınca bunları sikişirken görmüş. Adam karıyı kucağına oturtmuş sandalyede sikiyormuş. Bu pozisyonda karımı görmemişler. Adamın siki karının amına girip çıkarken parıl parıl parlıyormuş. Porno film seyrettiremediğim karım, canlısı olunca seyretmiş. Adam kadının içine boşalıp sikini çıkarmış, siki kabukluymuş. Siktiği kadının amından da döller akıyormuş. Karım hemen içeri çekilip, mastürbasyon yaparak kendini boşaltmış. Sonra elbiseleri yerleştirmeye başlamış ve o sırada ben odaya gelmişim. Boşalma olayında karımla 1-1 olmuştuk, fakat karım kendi kendine, bense Hülyanın amına :) Karım bunları anlatırken nedense çok heycanlanmıştım ve yarağım kazık gibi olmuştu. “Bana kızdın mı kocacığım?” dedi kırmızı bir yanakla bakarken. Ben de, “O kabukluya siktirsen bile kızmam sana aşkım!” dedim. Karım şaşırarak, “Gerçekten mi?” dedi. “Gerçekten kızmam!” deyip karımın boynunu öptüm ve amını elleyerek, kulağına, “Ciddiyim, istersen onunla sikişebilirsin. O kabuklu yarağı yemek istiyormusun karıcığım?” diye fısıldadım. Karım korka korka, “Evet!” dedi. Demek ki karım oldukça etkilenmişti Almanın yarağından. Hiç arayı soğutmadan, “Karıcığım, ben de istediğim karıyı siksem kızarmısın?” diye sordum. Karım da, “İstersen oteldeki bütün karıları sik, hepsi sana feda olsun!” diyerek sikime bir saldırışı vardı, 40 yıldır yarak görmemiş gibi azgındı. Karımın ıslak amına girerek boşaldım... Artık istediğim gibi webcam aşkımı da sikebilecektim. Karımla, burada herşey serbest olacak, isteyen istediğiyle sikişecek kararı aldık. Karım, “Hatta sikeceğin karıyı getir, sana grup yapayım!” demez mi. O an bütün dünyalar benim oldu. Akşam yemeği için hazırlanmaya başladık. Karımın elbiselerinin hepsi mini etek, külotları tanga idi. “Madem bu kadar serbest bir tatil yapacağız, içine külot giyme, istediğimiz yerde sikişiriz, veya istediğine hemen verirsin!” dedim. “Olmaz, utanırım!” dedi, ben de fazla üzerine gitmedim. Zaten mini etekle bol bol frikik vereceğine emindim. Neyse yemeğe indik. Benim gözler webcam aşkımı arıyordu. Karım bu arayışımı farkedince, “Bakıyorum da izin verince gözlerin fıldır fıldır sikecek karı aramaya başladın!” diye güldü. Karım acaba vaz mı geçti diye korkarken, içimi serinleten cümle geldi, “Telaşlanma ben sözümdeyim, sen de sözündemisin?” dedi. “Tabi ki!” dedim... Az sonra Hülyayı da kocasının kollarında gördüm. Eşlerimize çaktırmadan göz kırparak, birbirimize öpücük attık. O da göz alıcı bir mini etek giymiş, süper olmuştu. Oteldeki konukların 100’de 90’ı yabancı olunca kim kimeydi zaten. Yemek sonrası Cafe’de oturp Bira yudumlamaya başladık. Karım mini etekle frikik vermeye başladığı için, yabancılar bakışlarıyla karımı sikiyorlardı. Karımın biraz rahat etmesi için WC’ye gitme bahanesiyle kalktım ve karıma, “Rahat ol!” dedim. Karım, “Tamam!” diyerek gülümsedi. WC’ye giderken karşı masada duran aşkıma göz ederek ‘Gel!’ dedim. WC’nin önünde buluştuk. Gece geleceğimi, kocasını uyku ilacı ile uyutmasını söyledim. Kaldıkları odanın numarasını sabah söylemişti zaten. “Ya karın?” dedi. “Gelince anlatırım!” dedim, Hülyanın dudağından tatlı bir buse alarak ayrıldık... Karımın yanına döndüğümde, yanında bir yabancı vardı, adam benim geldiğimi görünce kalktı. Karımın yüzü kıpkırmızı idi, yanına oturdum ve “Ne oldu aşkım?” dedim. Karım elimi tutarak, “Hadi kalkalım, biraz yürüyelim, anlatırım!” dedi. Cafeden çıktık, sahile doğru yürüdük. “Anlat, ne oldu?” diye tekrar sordum. “Cafede yanıma gelen adam, bu öğlen yan odada sikişirken gördüğüm Almandı!” dedi. Şaşırmıştım, “Tesadüfün bu kadarı da olmaz yani, hani adam seni görmemişti?” deyince, karım kekelemeye başladı. Ben de karımı rahatlatmak için dudağını öperek, “Kızmadım aşkım, sadece gerçeği söyle, herşey serbest, sana söz verdim ya!” dedim. Karım biraz rahatladı ve gerçeği anlatmaya başladı, “Ben onları izlerken o da beni gördü ve yarrağını bana sallayarak güldü, ben de yalar gibi yaptım!” dedi... İçimden (Seni orospu seni!) dedim. “Eee, Cafede ne oldu, anlat?” dedim. Karım anlatmaya başladı. Adam çat pat Türkçe biliyormuş, Almanyada patronu Türkmüş, o yüzden Türkçe öğrenmiş. Karıma, “Bu gece odama gel!” demiş. “Eee, sen ne dedin?” diye sordum. “Birşey diyemeden sen geldin!” dedi. “Tamam ozaman, bu gece git yarrağının tadına bak!” dedim. “Sen ciddimisin?” dedi. “Valla çok ciddiyim!” diyerek elimi mini eteğin altından amına atınca vıcık vıcık olduğunu gördüm. O ıslaklığı parmağımla alıp parmağımı emdim. “Yapma gören olur!” dedi. “Gören görmüştür, rahat ol!” dedim. Sabah Hülyayı siktiğim yere karımı götürüp bir posta sikeyim diye aklımdan geçirirken, orada ay ışıgı altında sikişen bir çift gördük. Karıma, “Bak millet nasıl rahat, gördün mü, sen de çekinme!” dedim. Şezlonglardan birinin üzerine oturduk. Şorttan yarrağımı çıkardım, kazık gibi olmuştu. Karım, “Ne yapıyorsun?” deyince, “Gel otur kucağıma! Almandan önce sikeyim de amın kayganlaşsın, canın yanmasın!” dedim... Karım da, “Bak birdaha sormayacağım, ciddiysen gidip siktiririm valla!” dedi. “İnan ki çok ciddiyim!” deyince, tangasını yana sıyırıp yarrağımın üzerine oturdu. O kadar isterikti ki şaşırmıştım. Kısa sürede sarsılarak boşaldı, ben de içine boşaldım. Biraz öyle durduk, sikim karımın amında ufalmış, dölümün bir kısmı şortumu ıslatmıştı. Karım tam bir orospu gibi davranıyor, mutluluktan sevgi sözcükleri söylüyordu. Ben de mutluydum, nede olsa karşılıklı olacaktı. Daha sonra animasyonu seyretmek için Anfiye geçtik. Geceye doğru karıma, “Hadi odamıza gidelim de hazırlan, Alman bekliyordur seni!” dedim ve odamıza çıktık... Odanın ışığını açınca karımın amında kalan döllerimin bacağından aşağı süzüldüğünü gördüm. Çok hoşuma gitti. Daha önce yapmadığım birşeyi yaparak bu ıslaklığı yalayarak amına çıktım. Daha önceki emdiklerimden farklı bir tadı vardı amının. Karımın amından kendi dölümü yalıyordum. Garipti, ama hoşuma da gitmişti. Karım, “Yeter, ben kabuklu yarrağıma hazırlanayım!” deyince içim biraz garip oldu, ama bir söz vermiştim. Karım hazırlanırken bana, “Sen ne yapacaksın ya?” dedi. Benim sikeceğim amcığım da hazırdı, karımın haberi yoktu. “Biraz dolaşırım, birini bulursam sikerim, yoksa seni beklerim!” dedim. “Ben o yarrağı yedikten sonra çok yorgun olurum ama!” dedi. “Yalasam da yeter!” dedim. Acaba Almanın dölünün tadı nasıl diye merak ediyordum. “Son geleceğinde içine boşalt, yıkama, yalamak istiyorum!” dedim. Şaşırdı, “Ciddi misin?” dedi. “Evet!” dedim. “Tamam!” diyerek parfümünü sürdü ve Almanın odasına gitti... Ben de hemen sikimi yıkayıp, üzerimi değiştirdim ve Hülyanın odasına gittim. Eğer kocası uyuduysa kapıyı açık bırakacaktı. Kapı açıktı, demek ki beni bekliyordu. Hemen odaya süzüldüm. Işıklar yanıktı. Kocası yatakta çırılçıplak yatıyordu, siki inikti. Bu sırada Hülya banyodan belinde havluyla gelip dudağıma yumuldu. “Nezaman uyudu? Kaç tane hap verdin?” dedim. “Yarım saattir uyuyor, 2 tane verdim rahat rahat sikişelim diye!” dedi. Kocasının yanına giderek sikini avuçladı, hiç ses yoktu. Kocasının götünü parmakladığında şaşırmıştım, “Ne yapıyorsun?” dedim. “Ben onu vibratörle sikerim, çok sever! İstersen onu da sik!” dediğinde iyice allak bullak oldum... Daha önce hiç aklımdan geçmezken şeytan dürttü, uyuyan kocasının inik sikini elime aldım, yumuşaktı. Bu sırada Hülya, “Ama önce beni sik!” dedi gülerek. Bir çırpıda çırılçıplak kalmıştık. Ayakta uzunca öpüştükten sonra kocasının yanına domaldı, “Hadi gir içime!” dedi. Yarrağımı Hülyanın amına soktuğumda daha öncekilerden farklı gelmişti. “Kocam uyumadan önce sikti, onun dölleri var içimde!” dedi. Gerçekten çok kaygandı. Ben Hülyanın amına gidip gelirken, o da kocasının inik sikini emmeye başlamıştı. Adam uykuda da olsa siki kalkmıştı. Bu pozisyonda ben Hülyayı sikerken, o da uyuyan kocasını ağzıyla boşaltmıştı. Ağzını açıp kocasının döllerini bana gösterek yuttu. O sırada ben de Hülyanın amına boşaldım. Döndü, sarıldı ve ateşli öpüşmeye başladık. Ağzında kalmış kocasının döllerini bana tattırıyordu... Biraz dinlendik, çırılçıplak balkonda oturduk, birer sigara içtik. “Hadi gel, kocamı sik, onu bir erkek sikerken görmek istiyorum!” dedi. “Nasıl olur?” demeye kalmadan sikimden tutup içeri götürdü. Kocası bıraktığımız gibi sırtüstü yatıyordu. Yavaşça önce yana doğru çevirip, sonra yüzüstü olacak şekilde yatırdı. Kasıklarının altına yastıkları koyduğunda, kocasının götü karı götü gibi ortaya çıkmıştı. Birkaç dil darbesi attı kocasının götüne, sonra sikimi ağzına aldı. Bu ortamın heyecanı ile sikim tekrar dikildi. Yavaşça adamın götüne değdim, ilk defa bir erkek götüne değiyordum. Hülya sikimi tükrükleyerek kocasının götüne denk getirdi, bana sadece sokmak kalmıştı. Sokmaya başladım... Çok garip gelmişti, ama kocasının götü sıcacık ve dardı. Köklemeye başladım. Hülya da boş durmuyor, arkama geçmiş benim götümü ve taşaklarımı yalıyordu. Arada dilini götüme sokuyordu, çok garip oluyordum. Dilinin yerini prmakları almıştı. Erkek götü sikerken parmaklanıyordum, hoşuma da gitmiyor değildi hani. Daha fazla dayanamayıp kocasının götüne boşaldım... Hülya kocasını tekrar sırt üstü çevirirken kocasının siki kazık gibi olmuştu. İstem dışı elim kocasının sikine gitti. Hülya ensemden tutarak beni kocasının sikine eğdi ve “Em hadi!” dedi. Bütün ilkler bir günde olur mu diye düşünürken, kocasının sikini ağzıma almıştım bile. Yarak yalamanın bu kadar güzel birşey olacağını hiç tahmin etmezdim, dondurma yalar gibi yalıyordum. Ben işin zevkini çıkarırken, uyuyan kocası birden ağzıma boşalmaya başladı. Tadı garipti, ekşi mi desem, tatlı mı desem, yağlı gibi bir tadı vardı. Dölleri yuttum. Hülya da gülerek dudaklarıma yumuldu... O gece çok hoş anlar yaşamıştım. Hülyanın yanından ayrıldığımda hava da ağarmaya başlamıştı. Odama giderken merak ettiğim şey ise, acaba karım ne yapmıştı?